FATOŞ BOZKUŞ
fbozkus@ekonomist.com.tr
Özellikle market zincirleri ve giyim perakende markaları, artan telif maliyetleri nedeniyle, telif hakları konusunda anlaşması olmayan sanatçıların eserlerini tercih eder oldu.
Halka açık mekanlarda kapalı devre yasal müzik, anons ve reklam yayını artık bir ihtiyaç olarak görülüyor. Otellerden AVM’lere, perakende satış noktalarından restoranlara, hatta ulaşım araçlarından sağlık merkezlerine kadar pek çok yerde müzik duyuyoruz. Kurumlar bunu müşteri deneyimini iyileştirmek, dahası müşteriyle bağ kurmak amacıyla yapıyor.
Aslında yaptırıyor desek daha doğru olur. Çünkü bu konuda hizmet veren şirketler var. Zaten son dönemde hızla şubeleşen bir markanın tüm mağazalarındaki müzik yayınını kontrol edebilmesinin ne kadar zor olacağını tahmin ediyorsunuzdur.
Müzik yayını konusunda şirketlere hizmet veren kurumlardan biri de 2009 yılında kurulan SMG. Bu şirketi benzerlerinden ayıran en önemli nokta ise kendi geliştirdiği müzik yayın yazılımları ve müzik oynatıcısı.
Bugün 8 bin 500’e yakın noktaya hizmet veren şirketin kurucuları Serkan Polat, Moris Alhale ve Gül Gürer Alimgil. SMG, kurulduğu ilk yıllarda sadece müzik yayını yaparken, gelen talep üzerine bekleme müziği, anons, cıngıl, entegre ses-görüntü, ekran yönetimi, koku, reklam yayınları konusunda da hizmetlerini genişletti.
Eskiden sadece müzik yayını hizmeti alırken anonsların satışları artırdığını gören şirketler, anons, reklam yayını ve cıngıl da istemeye başladı. Ses sistemlerinin kurulumu konusunda ise zaman içinde şirketler de bilinçlendi.
Artık inşaat bitmeden müzik yayını için ekipmanların kurulumuna başlandığını söyleyen Gül Gürer Alimgil, “Her alanda ayrı müzik çalınması ya da anons yapılması isteniyorsa bize inşaat sırasında gelinmesi gerekiyor. Bunu da şirketler öğrendi” diyor.
TELİFSİZ MÜZİK
Son yıllarda hızla şubeleşen markaların bununla birlikte telif maliyetlerinin de artması müzik tercihlerini de değiştirdi. Özellikle son bir yıldır bağımsız içerikler kullanılmaya başlandı. Yani hiçbir meslek kuruluşuyla telif hakkı konusunda anlaşması olmayan sanatçıların müzikleri...
Moris Alhale, dünyadaki bazı sanatçıların telifsiz içerikleri olduğunu ve markaların bazı müzik bankalarıyla sözleşme yaparak müzik yayınında bunları kullandıklarını söylüyor. Son bir yıldır buna talebin arttığını dile getiren Alhale, market zincirleri ve giyim perakendesinde pek çok markanın bu tarz müziklerin yayınına geçtiğini ifade ediyor.
SMG sadece markaların yurtiçindeki mağazaları için hizmet vermiyor. Simit Sarayı, Divan gibi markaların yurtdışı operasyonları için de çalışıyor. Üstelik ortaklar yurtdışında sadece Türk markalarına hizmet vermekle sınırlı kalmak istemiyor.
Serkan Polat, eski Doğu Bloku ülkeleri ile Ortadoğu’ya da teknolojilerini taşımak istediklerini söylüyor. Şirket, bu yıl içinde bunu gerçekleştirmek için lokal ortaklarla görüşmelere başlamış durumda.