Toplantının açılışında Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, bankacılık sektöründe 2020 yılını değerlendirdi ve gelecek vizyonu hakkında bilgi verdi.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen 'Bankacılık 2021 Ajandası' başlıklı panelde ise Citibank Türkiye CEO'su Emre Karter, Alternatif Bank CEO'su Kaan Gür, Halkbank CEO'su Osman Arslan ve Garanti BBVA CEO'su Recep Baştuğ sektördeki gelişmeleri ve 2021 yılına ilişkin öngörülerini paylaştı.
Ekonomist ve Capital dergilerinin öncülüğünde, Vodafone Business sponsorluğunda düzenlenen CEO Club Online Summit, iş dünyasının liderlerini bir araya getirmeye devam ediyor. Koronavirüs salgını nedeniyle online plaftforma taşınan CEO Club’da geçen hafta gerçekleşen geniş katılımlı toplantıda Türkiye bankacılık sektörünün 2021 ajandası, hedef ve beklentileri ele alındı.
Capital ve Ekonomist Dergileri Yayın Direktörü Sedef Seçkin Büyük’ün açılış konuşmasıyla başlayan CEO Club Summit Bankacılık Zirvesi’nde, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın da önemli açıklamalarda bulundu. Bankacılık sektöründe 2020 yılını değerlendiren Hüseyin Aydın, küresel ekonomide belirsizliklerin devam ettiğini ve dünya genelinde toparlanmanın zaman alacağını ifade etti.
Aydın, “Bu zorlu dönemde, ülkemizde ekonomik faaliyetin sürdürülmesini ve normalleşmeye geçişin desteklenmesini teminen bankalarımız gayretli şekilde ve paydaşlarla iş birliği içinde çalışmaya devam edecektir. Biliyoruz ki daha iyi bir gelecek istemek yetmez, gerçekleşmesi için çaba göstermek gerekir” diye konuştu.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Bankacılık 2021 Ajandası“ başlıklı panelde ise Citibank Türkiye CEO’su Emre Karter, Alternatif Bank CEO’su Kaan Gür, Halkbank CEO’su Osman Arslan ve Garanti BBVA CEO'su Recep Baştuğ, sektördeki gelişmeleri ve 2021 yılına ilişkin beklentilerini paylaştı.
Panelde 2021'de sektörün risk ve fırsatlarına ilişkin soruya yanıt veren Recep Baştuğ, yüzde 5 büyümenin sektör için bir fırsat olduğunu aktardı.
2021'de sektör için aktif kalitesi ve kredi risk maliyetinin ise iki önemli konu olacağını aktaran Baştuğ, Türk bankacılık tarihinin en yüksek sorunlu kredi stokunun olduğu düşünülürse, 2021'de sektör için en önemli gelir kaynağının tahsilat ve sorunlu krediler olacağını ifade etti.
Toplantıya katılan banka yöneticilerinin önümüzdeki yıla dair planlamaları ve öngörüleri şöyle oldu:
HÜSEYİN AYDIN TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI "TCMB'NİN FONLAMASINA DAHA AZ İHTİYAÇ DUYULMALI"
TL FİNANSMAN İHTİYACI
2020 yılının ilk yarısında ekonomi politikasını belirleyen ana faktör pandemi oldu. Bankalar, sektörden beklenen hizmetleri karşılama konusunda samimi gayret gösterdi. Bu dönemde bilanço toplamı 6 trilyon TL'yi geçti. Mevduatın yüzde 46'sı, kredilerin yüzde 64'ü TL cinsinden oldu. Yani TL finansman ihtiyacı yüksek.
FONLAMADA MERKEZ ETKİSİ
TL krediler ile TL mevduat arasındaki fark, ekim sonunda 700 milyar TL'yi aştı. Finansman önemli ölçüde çok kısa vadeli repo yoluyla veya swap yoluyla Merkez Bankası'ndan sağlandı. Özellikle swap dahil Merkez Bankası'nın piyasa fonlamasının 550-600 milyar TL'ye ulaştığı görüldü. Bu durum, sağlıklı ve sürdürülebilir değildir. Beklentimiz TCMB'nin fonlamasına daha az ihtiyaç duyulması.
TL TASARRUF ARAÇLARI ÖZENDİRİLMELİ
Tasarruf mevduatının sadece yüzde 42'si TL cinsinden. Risk yönetimi açısından bu çok yüksek bir orandır ve yönetilmesi kolay değildir. Bunu hep söylüyoruz. Beklentimiz, makro dengelerin sağlıklı olarak kurulması, bilançoda TL'nin payının artışını destekleyecek şekilde TL tasarruf araçlarının özendirilmesi ve bu sayede Merkez Bankası fonlamasına daha az ihtiyaç duyulacak bir finansman yapısına ulaşılmasıdır.
Pandeminin seyrinin olumlu yönde ilerlemesi ve küresel likiditenin bol kılındığı bir dönemde makul düzeyde uzun vadeli yurtdışı kaynak girişi elbette işlerimizi daha da kolaylaştıracaktır. Dengeleri bozmayacak bir döviz arzına ihtiyaç var.
RECEP BAŞTUG / GARANTİ BBVA GENEL MUDURU "ARTAN MALİYETLERİ KONTROL ALTINA ALMAK ÖNEM KAZANACAK"
YÜKSEK KREDİ BÜYÜMESİ
2020, sektör açısından en iyi yıllardan biri olacaktı ancak pandemi nedeniyle bu gerçekleşmedi. Pandeminin ve aktif rasyosunun etkisiyle iki yılda yaşanacak kredi büyüklüğü üç ayda yaşandı ve reel sektör yüksek bir likiditeye ulaştı. Kredi ve mevduat maliyetleri çok düştü.
Ancak sonrasında maliyetlerde yükseliş başlayınca, yüzde 7-8'lerle kredi veren sektör, mevcutta yüzde 14'lerle mevduat toplar hale geldi. Bu da bankacılık açısından üçüncü ve son çeyreği olumsuz hale getirdi.
YAPAY ZEKÂ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Aktifimizi 480 milyar TL'ye, kredilerimizi 300 milyar TL'lere getirdik. Tüzelde yüzde 32-33, bireyselde yüzde 22 büyüdük. Dokuz ayı 5 milyar TL net kârla kapattık. Sermaye yeterliğimiz yüzde 18,5'in üstünde. 2021'de kredilerde sektörün biraz üstünde büyümeyi hedefliyoruz.
Açık bankacılıkla ilgili altyapımız hazır. 2021'de karar alma ve analiz süreçlerimize veri analitiğini ve yapay zekâyı daha fazla entegre edeceğiz. Operasyon merkezindeki 40'a yakın robotik uygulamayla bu konuda da çok etkiniz. 2021'de sürdürülebilirlik de odak noktalarımızdan olacak.
RİSKLER VE FIRSATLAR
Marj yönetimi ve gelirler üzerinde baskı var. Fonlama maliyetindeki yükseliş ve marjlarda daralma sürecek. Artan maliyetleri kontrol altına almak önem kazanacak. 2021'de aktif kalitesindeki bozulma kaçınılmaz olacak. Yine kur artışlarının da etkilerini göreceğiz.
2021'de ekonomide yüzde 5-5,5'lik büyüme beklentisi var. Sektör, bu büyümeden payını alacaktır. Bankacılık hayatımda gördüğüm en yüksek sorunlu kredi bakiyesi söz konusu. Ekonominin açılmasıyla sorunlu krediler de çözülecek ve bunun kârlılığa katkısı olacak.
OSMAN ARSLAN / HALKBANK CEO’SU "TİCARİ KREDİLERİN YÜZDE 60'INI KOBİ'LERE VERECEĞİZ"
100 MİLYAR TL'YE YAKIN DESTEK
Bankacılık sektörü 2001 krizinden sonra atılan adımlarla birlikte güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Pandemiyle birlikte yaşanan zorlu süreçte, Halk- bank olarak 2020'de oluşturulan finansal istikrar paketinin önemli paydaşlarından biriyiz.
600 milyar TL'ye ulaşan bu desteğin 100 milyar TL'ye yakın kısmını sadece pandemi döneminde biz sağladık. Bu dönemde 1,5 milyon yeni müşteri kazandık. Bunun önemli bir kısmı, esnaf ve KOBİ'lerden oluşuyor. Pazar esnafı, tamirci, seyyar satıcı gibi küçük esnafı finansman imkanlarıyla tanıştırdık. Türkiye'nin ikinci büyük bankası noktasına geldik.
1,5 MİLYON ESNAF MÜŞTERİSİ
İhracat, yerli ve milli üretim, sanayileşme ve turizme odaklan¬mak gibi bir bakış açısıyla hareket edeceğiz. Biz kredilerimizin yüzde 50'sini KOBİ'lere veriyoruz. 2021 yılında da her 100 TL'lik ticari kredimizin 60 TL'sini KOBİ'lere vermeyi hedefliyoruz. Anadolu'daki firmalara yöneleceğiz. 1,5 milyon esnaf müşterimiz var. Pandemi döneminde ticari kredi kart sayımızda ikinci sıraya yükseldik. Biz burada birinci sıraya yük¬selmek istiyoruz.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM OFİSİ KURDU
Fonlama tarafında çeşitlendirmeyi hedef alan bir strateji izleyeceğiz. Uzun vadeli TL cinsinden borçlanma imkanlarımızı zorlayacağız. Dijital dönüşüm ofisi kurduk. Hem müşterilerimizin bizden talep ettiklerini dijital ortama taşıyoruz hem de banka içindeki dijitalleşmeyi daha önemli noktaya taşıyoruz. Türkiye'de bin adet şubeyi geçen üç bankadan biriyiz. Bankacılık sistemiyle tanışmayan kesimlerin bankaya gelmelerini sağlıyoruz.
KAAN GÜR / ALTERNATİF BANK CEO'SU "ZORLU SÜRECE RAĞMEN İYİ SINAV VERDİK"
HER ŞEYE RAĞMEN BÜYÜDÜK
İki yıldır özel bankalar arasında pazar payı olarak büyümeye devam ettik. Ekip olarak hakim olduğumuz alanlara odaklandık. Daha TL ağırlıklı bir bilanço yönetiyoruz, TL'ye hızlıca dönüyoruz. Ticari kredilerde yüzde 40'ların üzerinde büyüme oldu. Her şeye rağmen aktif büyüklüğümüz yüzde 18 arttı, yaklaşık 35,5 milyar TL civarında bir aktif büyüklüğümüz var.
Özkaynaklarımızda yüzde 22 civarında bir artış var. Ekonomimize nakdi ve gayri nakdi kredilerde ciddi bir destek verdik. Yaklaşık 31,7 milyar TL reel sektöre destek verdik. Yüzde 20'yi aşan sermaye yeterlilikle bu yılı tamamlıyoruz. Hepimiz için zor¬lukları olan bir yıldı ama deneyimlerimiz, birikimleri¬mizle birlikte bugüne kadar iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum.
ÖNCELİĞİMİZ SAĞLIK
Pandemi ile dijitalleş- meyi de birlikte arar hale geldik. Alternatif Bank olarak bu dönemde bir numaralı önceliğimiz çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sağlığını korumak oldu. Yüzde 96 uzaktan çalışmaya geçtik, müşterilerimizin yine yüzde 60'lara yakını uzaktan çalışmaya geçti. Çalışma ortamını farklılaştırmak, iş yaşam dengesini gözetmek, performansı belirli bir seviyede tutmak kritik bir öneme sahipti.
PAYDAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ
Alterfleks adını verdiğimiz yeni hibrit bir çalışma modeline geçtik. Sektördeki en kapsayıcı uygulamalardan biri, yeniliklerle devam etmek durumundayız. Banka olarak misyonumuz net: Tüm paydaşlarımızın büyüme yolculuklarında yanlarında olmak istiyoruz. Pandemide finansal açıdan pek çok desteği verdik. Covid-19 kaynaklı bir çok erteleme isteği geldi; tamamını sonuçlandırdık.
EMRE KARTER / CITIBANK TÜRKİYE CEO'SU "OLUMLU SERT DÖNÜŞÜ GÖRDÜK"
SERMAYE YETERLİLİĞİ YÜKSEK
2020 yılı Türk bankacılık sektörünün alışık olduğu kârlılıkların altında gerçekleşti. Özellikle eylül ayıyla beraber faiz hadlerindeki artış, kredi talebindeki azalma ile birlikte hacimlerimizde bir durulma gözlendi. Son çeyrekte de bunun bu şekilde devam edeceğini görüyoruz.
Bu zorlu süreçte yabancı para fonlama tarafında bütün bu zorluklara rağmen bankalar kendi dış yükümlülüklerini gayet tatminkar oranlarda başardı. Hızlı kredi büyümesine rağmen bankaların şu anda bir sermaye ihtiyacı gözükmüyor. Sermaye yeterlilik oranları yine dünya ortalamalarının çok üzerinde. Belirli şokları hala absorbe edebilecek düzeyde.
İLK ÜÇTE YER ALIYORUZ
Bu dönemde Citi olarak biz, parasal büyüklük olarak ilk üç banka arasında olma özelliğimizi devam ettirdik. Sektöre sendikasyon ve dış ticaret finansmanı yoluyla 1 milyar doların üzerinde fonlama getirdik.
Citibank Türkiye, pandemiyi de kapsayan dokuz aylık dönemde yüzde 42'lik bir kredi artışıyla reel sektöre olan desteğini sürdürdü. Kredilerin büyüme desteğiyle aktif büyüklüğümüz yüzde 37 gibi bir artış gösterdi. Yine sermayemiz yüzde 27'ler gibi bir sermaye yeterlilik rasyosuyla güçlü bir yerde olmaya devam ediyor.
POTANSİYEL YÜKSEK
Bu hafta piyasalarda olumlu anlamda sert dönüşü yaşadık. Doğru anlamda makroekonomik istikrarın sağlanması ile piyasamızda çok büyük potansiyel var. Türkiye ilk yarıda özellikle piyasalardan kaçış gördü. Şu an çok net bir geri geliş olabilir. Fakat biz daha çok doğrudan yatırımcıya buranın bir bölgesel merkez, bir üretim merkezi olma konusunda neler yapılabilir diye bakıyoruz. Bu konuda bir yukarı gidiş görüyoruz.