ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr
Türkiye 2015 yıl sonu itibariyle kurulu yenilebilir enerji kapasitesiyle dünyada 20’nci sırada bulunuyor. 2010 yılında aynı alanda 26’ıncı sıradaydık. Yani diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin yenilenebilir enerjide performansının iyi olduğu söylenebilir.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Yenilenebilir Enerji Eylem Planı ile 2023 yılında üretilen elektriğin en az yüzde 30’unun yenilenebilir kaynaklardan gelmesini hedefliyor. Bu hedef 34 GW hidroelektrik, 20 GW rüzgar, 5 GW güneş, 1 GW biyokütle ve 1 GW jeotermal kapasitesine karşılık geliyor. Mart ayında EÜAŞ ve Katarlı QSTec firması arasında imzalanan işbirliği anlaşması gibi ortaklıklar da bu hedefi yakalamakta önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin son yıllardaki yenilenebilir kurulu güç verilerine bakıldığında, 2010 sonu itibariyle toplam yenilebilir kurulu gücün hidrolik hariç bin 511MW olduğu, 2015 yılı sonunda ise bu rakamın 5 bin 716 MW’a yükseldiği görülüyor. TEİAŞ verilerine göre, 2016 yılı Nisan ayı itibariyle ise Türkiye’nin yenilenebilir kurulu gücü 6 bin 294 MW’ı buldu. Böylece bu alandaki kurulu güç son beş yılda 4.2 katına çıkmış oldu. Öte yandan 2015’te Türkiye'deki yenilenebilir santral sayısı 574 iken bu yılın dört ayı sonunda ise tesis sayısı 829’a çıktı.
1,9 MİLYAR DOLAR YATIRIM
Birleşmiş Milletlerin Yenilenebilir Enerji Yatınmlarında Küresel Trendler - 2016 Raporu’na göre, dünyada hidroelektrik hariç yenilenebilir enerji üretimine 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 282 milyar dolar yatırım yapılarak sektör rekoru kırıldı. 2010-2015 yılları arasında yapılan toplam yatırımlarının değeri 1,3 trilyon dolar seviyesinde.
EY Türkiye Enerji ve Altyapı Hizmetleri Sektör Lideri Ethem Kutucular, gelişmekte olan ülkelerde yapılan yatırımın ilk kez gelişmiş ülkelerde yapılan yatırımları geçtiğine vurgu yapıyor. Kutucular, Türkiye’de 2015’te yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların 1,9 milyar dolar olarak gerçekleştiğine ve kritik görülen 1 milyar dolar barajının aşıldığına da dikkat çekiyor. Bu yatırımların önceki yıla göre yüzde 46 arttığını dile getiren Kutucular,
“Türkiye’de son yıllara bakıldığında hem yerli ve yabancı hem de büyük ve küçük oyuncular seviyesinde yenilenebilir-de hareketli bir pazar söz konusu. Uluslararası fon şirketleri ve enerji holdingleri Türkiye'de büyük çaplı varlık yatırımlarında öne çıkarken, yerli ve yabancı küçük yatırımcılar arasında da özellikle lisanssız yatırımlar alanında satın almalar meydana geliyor” diyor.
ÖNE ÇIKAN YATIRIMLAR
Geçtiğimiz yıla baktığımızda, devreye alınan ve 232,3 MW’lık beş üniteden oluşan ‘Yüksek Elektrik Mühendisi İdris Yamantürk Elektrik Üretim Merkezi' adını taşıyan jeotermal enerji santrali, son dönemde öne çıkan en önemli yatırımlardan biri. Bu yatırım ile beraber Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ise ikinci büyük jeotermal santrali açılmış oldu. 970 milyon dolar değerinde olan bu yatırımdaki 200 milyon dolarlık Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) katkısı, Türkiye’nin jeotermal enerjide güvenilir bir yatırım pazarı olarak görülmesi sonucunda ortaya çıktı.
Güriş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Müşfik Yamantürk, santralin yılda 1 milyar 920 milyon kilovatsaat elektrik üreterek 825 bin konutun enerji ihtiyacını karşıladığını dile getiriyor. Yaman-türk, “Jeotermal enerjideki yatırımlarımıza aynı hızla devam ediyoruz. Toplamı 100 MW olan dört adet JES yatırımına başladık ve bu alana yatırımlara ilerleyen zamanlarda da devam edeceğiz” diye konuşuyor.
RÜZGARDA POLAT BİRİNCİ
Daha önceki projelere bakıldığında ise Polat Enerji’nin rüzgar yatırımları dikkat çekiyor. Bunlardan biri 240 MW’lık Soma RES. Manisa’da 380 milyon dolar yatırımla kurulan Soma RES, yılda ortalama 700 milyon kilovatsaat elektrik üretiyor ve 280 bin kişinin elektrik ihtiyacını karşılıyor. Diğeri ise Kırşehir’in Mucur ilçesinde inşa edilen 150 MW gücündeki Geycek RES.
Yatırım tutarı yaklaşık 190 milyon Euro olan santral, yılda 191 bin 500 kişinin elektrik ihtiyacını karşılamaya denk olan, 384 milyon kilovat-saat elektrik üretimi gerçekleştirecek. Rüzgar enerjisine yaptığı yatınm tutan 1 milyar dolann üzerine çıkan Polat Enerji, gelecek 3 - 5 yılda bu alandaki üretim kapasitesini iki katına çıkarmayı hedefliyor.
Güneş enerjisi alanında ise Tekno Enerji’nin 18 MW’lık Konya Karatay Kızören GES ve 17 farklı lisanssız elektrik üretim tesisinden oluşan 17 MW’lık Derinkuyu GES öne çıkan önemli yatırımlar olarak dikkat çekiyor.
DİKKAT ÇEKEN BİRLEŞMELER
Yenilenebilir enerjiye yönelik birleşme ve satın almalarda ise Akfen Yenilenebilir Enerji’nin yüzde 20 hissesi için Aralık 2015’te Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yapılan 100 milyon dolarlık ortaklık sözleşmesi öne çıkıyor. Akfen Holding CEO’su Süha Güçsav, ayrıca Dünya Bankası Grubu üyesi Uluslararası Finans Kurumu’nun da (IFC) geçtiğimiz hafta şirketlerine ortak olduğunu belirtiyor. Güçsav, “IFC, hisseler için 100 milyon dolar yatırım yapacak. EBRD ve IFC’nin ortaklık oranı yüzde 16.67” diyor.
IFC ile yapılacak ortaklık kapsamında sağlanacak öz kaynağın portföylerindeki projelerin geliştirilmesi ve planlanan yatırımların inşası için kullanılacağını söylüyor. Güçsav ayrıca, özellikle lisansı hazır durumda bulunan rüzgar enerjisi alanındaki projeler başta olmak üzere portföylerini önümüzdeki dönemde satın almalar suretiyle büyütmeyi hedeflediklerini ifade ediyor.
IFC’nin Gama Enerji’ye yaptığı yatırımlar da, yenilenebilir enerji alanında en önemli iki yabancı yatırımcı hamlesi olarak gösteriliyor. EBRD ve IFC’nin yenilenebilir enerji yatırımları, yabancıların sektöre olan ilgisinin oldukça yüksek olduğunu gösteriyo
YENİLENEBİLİR ENERJİDEKİ 3 FIRSAT
1- Güneş enerjisi özelinde bakıldığında, yüzölçümü büyüklüğü ve güneşlenme süresi uzunluğu nedeniyle Türkiye oldukça yüksek potansiyel arz eden pazarlardan biri olarak görülüyor. Bunun yanında kurulu kapasitenin 358 MW olması, bu alandaki yatırım fırsatlarının büyüklüğüne işaret ediyor. Hükümet tarafından gelecek dönemde lisanssız güneş yatırımları için belirlenen kapasite sınırının 1 MW seviyesinden 5 MW seviyesine çıkarılması yönünde planlar yapıldığı ve bunun güneş enerjisi yatırımlarının artması ve yenilenebilir enerji hedeflerinin yakalanması için olumlu bir gelişme olduğu belirtiliyor.
2- Türkiye'nin diğer ülkelere kıyasla kurulu güç açısından en çok öne çıktığı alanın jeotermal enerji olduğunu söylemek mümkün. 2015 yılı sonu itibariyle Türkiye dünyanın sekizinci en önemli jeotermal üreticisi konumunda. Ancak bin 500 MW'lık elektrik üretimine uygun jeotermal potansiyeline sahip olunmasına rağmen, jeotermalde henüz 695 MW'lık bir kurulu güç var.
3- Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'nin 32 GW offshore rüzgâr potansiyeli taşıdığı düşünülüyor. Buna rağmen henüz bu alanda hiçbir yatırım bulunmuyor. Hükümet tarafından 2016 yılında 2 GW kapasiteli rüzgâr enerjisi lisansının daha ihaleye çıkarılması beklenirken, haziran ayında yapılan açıklamaya göre TEİAŞ'ın güneş enerjisi santralleri için 3 GW'lık ek şebeke bağlantısı hazırlığı içerisinde olacağı belirtiliyor.