Uluslararası çimento endüstrisinin buluşma noktası olan INTERCEM konferansının 115’inci buluşması İstanbul’da yapılıyor. Sekizinci kez INTERCEM’e ev sahipliği yapan İstanbul’daki buluşmaya 45’in üzerindeki ülkeden yaklaşık 480 sektör temsilcisi katılım gösteriyor. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nin (ÇCSİB) iş birliğiyle düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay yaptı. Akçay açılışın ardından “Türk Çimento Sektörünün Bugünü ve Yarını”nı anlattığı bir sunum da gerçekleştirdi.
Abdulhamit Akçay: “Sıkı ekonomi politikalarının etkilerini 2024’te de göreceğiz"
Çimento sektöründe küresel ölçekte büyümenin bu yıl için yüzde 3’ün altında kalacağını öngördüklerini söyleyen Abdulhamit Akçay, “Bu yıl Çin ekonomisindeki yavaşlama, Avrupa’da devam eden savaş ve ekonomik kriz endişesiyle talepte yaşanan daralmanın etkilerini hep birlikte yaşıyoruz. Ancak diğer taraftan dünya genelinde ekonomi yönetimleri enflasyon ve maliyet şoklarına karşı daha dirençli bir ekonomi yapısı oluşturmak için kararlılıkla mücadele ediyor. Para ve mali politikalarda tavizsiz bir duruş sergileniyor. Bunun neticesinde her ne kadar her ülkede aynı seviyede olumlu sonuç elde edilemese de özellikle enflasyonla mücadele konusunda yavaş yavaş mesafe alınıyor. Enerji piyasalarında da volatilitenin giderek azaldığını görmekteyiz. Uygulanan sıkı ekonomi politikalarının bir süre daha devam edeceğini öngörüyoruz. Bu durum talepteki yavaşlamanın 2024 yılında da devam edeceğine işaret ediyor. Hiç kuşkusuz bu noktada Çin’in önümüzdeki dönemde sergileyeceği performans belirleyici olacak” dedi.
“Deprem nedeniyle iç piyasa oluşan talep ihracatımızı etkilemeyecek”
6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından Türk çimento sektörünün bölgenin yeniden imarı için önceliğini iç piyasa olarak belirlediğini hatırlatan Akçay şöyle devam etti; “Şu anda bölgenin yeniden imarı için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Biz de Türk çimento üreticileri bu yapılanmaya katkı sağlama sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Bunun neticesinde iç piyasada yüzde 16’lık bir artış yaşandı. Ancak yeniden imar nedeniyle oluşan ekstra talep ihracatımızı etkilemeyecek. Yıllık 120 milyon tonluk yüksek üretim kapasitemiz, hizmet kalitemiz, ürün yelpazemiz, lojistik gücümüz ve coğrafi avantajlarımız ile hem iç hem de dış talebi aynı anda karşılayacak güce sahibiz. Dolayısıyla tüm taahhütleri yerine getirmeye devam edecek, siparişlerimizi her zaman olduğu gibi eksiksiz ve zamanında teslim edeceğiz.”
“Tonaj bazında ihracat artışı hedefliyoruz”
Küresel daralmanın ve özellikle düşük enerji maliyeti avantajına sahip olan ülkelerin uyguladığı düşük fiyat politikasının etkisiyle Türk çimento sektörünün rekabetçilik gücünü bir miktar kaybettiğini ifade eden Akçay, “Bunun neticesinde 2022 yılını 1,6 milyar dolarlık ihracat ile kapatan sektörümüzün bu yıl sonunda deprem sonrası artan iç talebi de dikkate alarak, ihracatta yüzde 20’lik bir azalma yaşayacağını öngörüyoruz. 2024 yılında ise bu yüzde 20’lik kaybı yeniden kazanmayı hedefliyoruz. Bunu da pazarda derinleşerek, tonaj bazında ihracat artışıyla sağlayacağımızı öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.