Gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirliğin önemi ve aciliyeti tartışılacak

28 Ekim 2022 | 03:56
Levent Gökmen Demirciler lgokmen@ekonomist.com.tr

Bu yıl beşincisini gerçekleştirilecek olan Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi'22, ‘’Sıfırın İnşası’’ ana temasıyla düzenlenecek. Zirvede, "Binaların Geleceği, Sürdürülebilir Finansman, Karbonsuzlaştırma hedefleri ve döngüsel ekonomi " gibi konular ele alınacak. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, zirvede, gayrimenkul sektöründeki sürdürülebilirliğin önemi ve aciliyetinin daha yüksek sesle duyurulması ve ortaya çıkan fırsatların vurgulanmasının hedeflendiğini söylüyor.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği ev sahipliğinde, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın desteğiyle Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi'22 - SIFIRIN İNŞASI 7 Kasım’da Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleştirilecek. Zirvede, gayrimenkul sektöründeki sürdürülebilirliğin önemi ve aciliyetinin daha yüksek sesle duyurulması ve ortaya çıkan fırsatların vurgulanması hedefleniyor. Zirvede, "Binaların Geleceği, Sürdürülebilir Finansman, Karbonsuzlaştırma hedefleri ve döngüsel ekonomi " gibi sektörde önem arz eden konular ele alınacak. Türkiye ve dünyadan önemli isimlerin katılacağı panellerde alanlarında uzman 40’a yakın konuşmacı, dünya gündemini kapsayan 5 özel konu, 100’e yakın kurum ve kuruluşun yanında toplam 450’ye yakın katılımcıyla birlikte ses getirecek bir organizasyon gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç ile zirveyi konuştuk.

Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi'22 - SIFIRIN İNŞASI’nda konuşulacak konulardan bahseder misiniz?
‘’Binalarımızın Geleceği’’ başlığı ile düzenleyeceğimiz ilk panelimizde; gelecekte yaşanabilir bir çevre ve insana yakışır yaşam alanları oluşturmak hedefiyle zirvenin ana temasını belirlediğimiz ‘’Sıfırın İnşası’’ ve sürdürülebilirliği oluşturacak en önemli gelişme olan yeşil bina sistemleri hakkında konuşulacak. Bu noktada Türkiye'de ulusal ve yerel düzeyde enerji verimli, çevre dostu bina ve yerleşme uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi ( YeS-TR) ve Türkiye’de yeşil bina sistemlerinin yol alması için atılması gereken adımlar konuşulacak. ‘’Dönüşümün Kaynağı Nerde?’’ adlı panelimizde özellikle inşaat sektöründe yeşil binalara finansal bakış açısı, banka sektörünün inşaat sektörünü nasıl gördüğü ve yeşil binalara ilişkin oluşturulan finansal paketlerin yanında ‘’Sertifika sistemleri mi yoksa sadece enerji verimli olması mı finans açısından önemlidir? Yeşil binaların Türkiye de artması için finans sektörünün görüşü nedir? ‘’ gibi soruların yanıtları aranacak. ‘’Yaşanabilir Binalar” panelinde ise, sıfır enerjili binalar, sıfır karbonlu binalar, yeşil bina sistemlerinin mimari yaklaşımları, bu binaların inşası ve yaşanırken yönetimi konularını ele alacak. Bu panelde BIM sisteminin uygulama ve yönetim detayında mimari inşaat ve mekanik yaklaşımları ve yaşanabilir binaların sürdürülebilir olması için gerekli detaylar ve yeşil bina sertifika sistemleri görüşülecek. Uluslararası stratejilerin Türkiye'de uygulanmasına yönelik imkân ve engelleri tartışacağımız ‘’ Karbonsuzlaştırma ama nasıl? ’’ adlı panelimizde binalarda enerji verimliliğin artışı ve fosil yakıtlardan vazgeçilmesi konusunda yasal ve teknolojik açılardan nerede olduğumuzu ve yenilenebilir enerjinin üretimi yanında Türkiye'nin durumunu tartışacağız. Son panelimiz olan ‘’Malzeme & Kaynaklar’’ da ise Yeşil Bina sektöründe özellikle yeşil malzemenin net tanımı ve yaklaşımı paylaşılırken, Türkiye ve Avrupa’dan benzer ve farklı bakış açıları değerlendirilecek.

Zirvenin katılımcıları kimler olacak?
Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen isimlerini ağırlayacağımız zirvemizde konularında uzman akademisyen, kamu ve özel sektör temsilcileri yer alacak. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi’nin detayları Bakanlık yöneticileri tarafından aktarılırken, yapı sektöründe sürdürülebilirliğin dünya gündeminde hangi noktada olduğunu Dünya Yeşil Bina Konseyi (WGBC), Yeşil İş Sertifikasyon Kurumu (GBCI) ve Avrupa Bölgesel Ağı (ERN) gibi yurtdışındaki önde gelen kurumların önemli temsilcilerinden dinleyeceğiz. Açılış konuşmasına katılımları içinse sayın Bakanımızdan ön onay alındı.

Gayrimenkulde sürdürebilirliğin önemi ve aciliyeti noktasında zirvenin önemi nedir?
Gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirlik, yapının tasarım aşamasından işletme aşamasına kadar yaşam döngüsünün en üst düzeyde sürdürülecek şekilde işlemesini hedefliyor. Bu hedefin sürece yayılması, konutun satılması esnasında daha efektif bir rol üstlenebilir. Diğer yandan kullanıcıların yeşil bina olan bir evi tercih etmesi ise binada yaşadığı süre boyunca daha çevreci, ekonomik ve verimli bir yaşayış tarzına adım atması anlamına geliyor. Bu yolla bina kullanıcıları daha az fatura öderken iç ortam koşullarının verimli bir şekilde sağlandığı yaşam alanları da elde etmiş oluyor. Aslında bu durum daha geniş perspektiften bakıldığında ekonomik olarak kalkınmanın ufak da olsa bir adımı olarak görülebilir.

Sürdürebilirliğin öneminin giderek arttığı bu günlerde, yapı sektörünün üzerine düşen sorumluluklar ve ortaya çıkan fırsatlar neler?
İnşaat sektörünün sürdürülebilirlik stratejilerini hızlıca benimsemeleri gerekiyor. Öncelikle çevreyi korumak, sonrasında ise günümüzde oldukça artan ve artmaya devam eden inşaat maliyetlerini düşürmek için. Tüm yeşil bina sistemlerinde; binanın yapım aşamasından itibaren gerekli bütçelerin sistematik bir şekilde düzenlendiği ve en optimal düzeyde tedariğin sağlandığı çözümler bulunuyor. Bu noktada müteahhitler projeye başlamadan yeşil bina sistemleri ile bütünleşmiş bir şekilde çalışırsa; tedarik ettiği malzemesinden, gereğinden fazla kullanılan ekipmana kadar ortaya çıkabilecek sorunları yerinde ve verimli bir şekilde tespit edebilir. Böylelikle sürdürülebilirliğin yapı taşı olarak benimsediğimiz israf ortadan kalkarken var olan kaynaklar daha iyi değerlendirilebilir.

ÇEDBİK’e göre geleceğin binaları nasıl olacak ya da olmalı?
Geleceğin binaları tam anlamıyla kendine yeten, doğaya en ufak bir zarar vermeden yaşayabilen hatta ürettikleri enerji ile çevresini besleyebilen nitelikte olmalıdır düşüncesindeyiz. Bu sayede doğa dostu bir yaşam sağlayarak yaşadığımız gezegenin ömrünü uzatmış ve gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir ortam bırakmış olabiliriz. Diğer yandan insan merkezli olan binaların kişilerin yaşam kalitesini artırabilmesi için sosyal yaklaşımın yanında sağlık bazlı detayları içeren uygulamaların gerek yeni binalarda gerekse mevcut binalarda kullanımını arttırmayı bir diğer amaç olarak görmekteyiz. ÇEDBİK olarak tüm çalışmalarımızı sürdürülebilir yaşamı ve faydalarını anlatma hassasiyetiyle yürütüyoruz.

Sürdürülebilir yeşil binalar, karbonsuzlaştırma hedefleri ve döngüsel ekonomi konusunda adımların hızlandırılması için sizce neler yapılmalı?
Öncelikle durum tespiti yapmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Hepinizin bildiği gibi yaklaşık 8 milyar insanın yaşadığı dünya nüfusunun 2050’de 9 milyarı aşması bekleniyor. Nüfusla birlikte kentleşme de artacak ki yapılan araştırmalar gelecek 30 yılda dünya nüfusunun yüzde 65’inin şehirlerde yaşayacağını gösteriyor. Şehirleşmenin artması eğer önlem alınmazsa karbon emisyonlarının da artması anlamına geliyor. UNDP raporuna göre karbon emisyonlarının yüzde 70’inden kentsel alanlar sorumlu. Bu nedenle iklim kriziyle mücadelede sürdürülebilir kentlerin önemi büyük. Diğer yandan sürdürülebilirlik kavram olarak pek çok sektör tarafından benimsense de inşaat sektörü için durumun aynı şekilde olmadığını düşünüyorum. Toplum henüz yeşil bina ve sürdürülebilir yapı kavramlarına yeterince aşina değil. Sektörün içinde olan kişiler kavramları ve sistemleri bilseler dahi dışındakiler yeterince bilgilendirilmedikleri için konudan uzaklar. Bu nedenle de taleplerin alışkın oldukları veya popüler olan şeyler üzerine geliştirildiğini gözlemliyoruz. Müteahhit ve işveren tarafında son yıllarda özellikle marka projelerde yeşil bina yapımına ve sertifikalandırılmasına dönüş olduğunu söyleyebilirim. İşverenler kendi kullanacağı bir binanın hem enerji maliyetlerini düşürmek hem de markasının sürdürülebilirlik alanındaki imajını geliştirmek için yeşil binaları tercih ediyorlar. Müteahhitler ise sisteme ayak uydurabilmek ve yönetebilmek için yeşil bina alanında deneyimli ve eğitimli ekiplere bünyelerinde yer vermeye başladılar. Kullanıcılar için konut alanında yeşil binalara ulaşmak şu an için pek rahat değil. Çünkü yeşil bina projeleri genel olarak ofis binalarına yoğunlaşmış durumda. İlerleyen zamanlarda kullanıcıların da bilinçlenmesiyle birlikte sektördeki talepler de değişeceği için yeşil binaların herkes için daha ulaşılabilir olacağını düşünüyorum.

Zirveye dair hangi mesajı vermek istersiniz?
ÇEDBİK olarak düzenlediğimiz tüm etkinliklerde olduğu gibi, kısa bir süre sonra gerçekleştireceğimiz Yeşil Bina Zirvesi’22 - SIFIRIN İNŞASI’nda da en büyük temennimiz, gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirliğin hepimiz için önemini ve aciliyetini daha yüksek bir sesle duyurabilmek. Bu sesi yükseltmek bu konunun tüm disiplinlerinin bir araya gelerek görüşlerini, çalışmalarını ve katkılarını dile getirerek olacağına inanıyoruz. Bu detayların karar vericilere sunulma imkanı dışında son gelişmeleri tüm hedef kitleye iletebilme şansını da yakalamış olacağız. Yeşil Bina sistemlerinin geliştirilmesiyle; bu sistemlere sahip binaların artmasını ve gelecek nesillere daha yaşanılabilecek bir dünya bırakabilmeyi hedefliyoruz.