Poyraz, AA muhabirine, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinin, tarımsal üretim ve gıda arzının ne kadar stratejik öneme sahip olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Tarladan sofraya gıda arzı zincirinin ülkeler için giderek daha önemli hale geldiğini belirten Poyraz, vatandaşların güvenli gıdaya ulaşmasını sağlama ve sürdürülebilir kılmanın yolunun tarımda millileşmeden geçtiğini ifade etti.
Poyraz, son yıllarda yerli tohum ve traktör ile yeni sulama projeleri gibi atılan adımların bu çerçevede sevindirici gelişmeler olduğunu dile getirdi.
Tarımsal üretimin bu denli hayati bir önemi bulunduğu bir dönemde kurum olarak konuyu ulusal güvenlik meselesi şeklinde gördüklerini vurgulayan Poyraz, tohumdan başlayarak tüm tarımsal girdi süreçlerinde buna göre adımlar attıklarını kaydetti.
Poyraz, gıda arz güvenliğinin Tarım Kredi'nin 2023 tarım politikası içinde öncelikli konularından birisi olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Gıda arzının yeterli düzeyde sağlanabilmesi, güvenli gıdalar üretilmesi, üretilen gıdanın en uygun maliyetlerle tüketiciye ulaştırılması gibi hususlar gıda arzı güvenliğinin en temel konularıdır. Geçmiş yıllarda yaşandığı gibi belli ürünlerde arz fazlası ya da noksanlığı yaşanmaması, fiyat konusunda da dalgalanmaların önüne geçilmesi için üretimde planlamanın yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu konuyu bir süredir dile getiriyor ve çalışmalarımızı da bu yönde planlıyoruz."
Poyraz, Türkiye'nin öncelikli ihtiyaçları doğrultusunda bir makro planlamanın yapılması gerektiğine dikkati çekerek, "Tohumdan sofraya kadar bütün değerler zincirinin entegre olarak, birbirinden kopmaksızın uyumlu bir şekilde çalışıyor olması lazım. Bizim bunu yapma noktasında bir hedefimiz, gayretimiz var. Türkiye'nin en büyük çiftçi kuruluşu olarak kendimizi bu önemli konuda sorumlu hissediyoruz. Bu bilinçle ürün değerlendirme faaliyetlerini artırmak ve sözleşmeli üretim modelini yaygınlaştırmak için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tarım Kredi yaklaşık 300 çeşit ürün aldı
Sözleşmeli üretim kapsamında 2020'de 400 bin ton ürünü, 9 bin 645 çiftçiden, 1 milyar lira bedelle aldıkları bilgisini veren Poyraz, yıl sonu itibarıyla sözleşmeli üretim hedeflerini yakaladıklarını söyledi.
Poyraz, geçen yıl en az 300 çeşit ürünün kooperatifler tarafından alındığını ifade ederek, 365 milyon lira karşılığı 280 bin ton arpa, 415 milyon lira bedelle 210 bin ton yaş meyve sebze, 270 milyon lirayla 71 bin ton ayçiçeği, 285 milyon lira bedelle 180 bin ton dane mısır başta olarak üzere toplam 1 milyon 116 bin ton ürün alımı yapıldığını aktardı.
Ürün alımlarını hızlandırdıklarını vurgulayan Poyraz, şunları kaydetti:
"Ürünlerin çiftçilerden direkt satın alınıp pazara ulaştırılmasında önemli çalışmalar yapıyoruz. Üretici ile tüketici arasında köprü vazifesi görmek için adımlar atıyoruz. 2017 yılında 453 milyon liralık ürün alımı gerçekleşti. 2018 yılında 800 milyon liralık, 2019 yılında 1 milyar 250 milyon liralık satın alım yapılırken, 2020 yılı için 2,4 milyar liralık ürün alım rakamını yakaladık, alımlarımız artarak sürecek. Bu rakamı 2021 yılında, 1,5 milyar lirası sözleşmeli üretim olmak üzere, toplam 3,7 milyar liraya taşıyacağız."
Poyraz, çiftçilere üretim planlamasında rehberlik yapmak başta olmak üzere üretim süreçlerindeki verimliliğini artıracak yapılanmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
2021Fahrettin PoyrazSözleşmeli üretimTarım Kredi
Muhabir Mustafa ÇalkayaRedaktör Hakkı Kurban
Yayınlayan Duygu Özkümüş Can