Burcu Tuvay
btuvay@ekonomist.com.tr
Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) tarafından hazırlanan sektörel etki araştırmasına katılan markaların yüzde 73'ü satış ve pazarlama tarafında dijitalleşmeye gideceklerini söylüyor. Türkiye geneline yayılan üretim tesislerinde tasarlanan mobilyalarının yüzde 42'si ihraç ediliyor.
Hammadde ve işçiliği ile yüzde 90 oranında yerli ve milli olan Türk mobilya sektörü, bu özelliklerinden ötürü dünyanın 12'nci büyük ihracatçısı, 13'üncü büyük üreticisi olarak tanımlanıyor. 36 bin mobilyacıdan 15 bini aynı zamanda ihracat da yaparken sektörün çatı kuruluşu Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED), Kovid-19 sonrası sektörün yönelimlerini görmek için bir araştırma yaptı.
Araştırma ile "pandemi salgınının en çok hangi faaliyetleri etkilediği, desteklerden nasıl ve ne ölçüde faydalanıldığı, salgın ile mücadele için hangi stratejilerin uygulandığı, dijitalleşmeye bakış, hangi alanlarda dijitalleşme çalışmalarının yapıldığı, ihracat tarafında en çok hangi sorunlarla karşılaşıldığı, tehdit ve risklerin neler olduğu, salgının negatif etkisinin daha ne kadar devam edeceği" sorularının cevabı arandı.
ÇARE DİJİTAL PLATFORM
Araştırmaya göre, sağlık ve güvenlikten ötürü sosyal mesafenin iş yapma biçimlerini şekillendiği yeni dönemde dijitalleşmeye yönelim arttı. Katılımcıların yüzde 43'ü satış, yüzde 40'ı ise pazarlama süreçlerinde dijitalleşmeye gidilmesinin son derece önemli olacağını düşünürken, satış ve pazarlama tarafında dijital alt yapı çalışmalarına başladığını söyleyenlerin toplam oranı yüzde 73 olarak gerçekleşti.
Araştırmanın bir diğer çıktısı ise pandemi krizi ile başa çıkmak için izlenen stratejilere ilişkindi. Buna göre katılımcıların yüzde 35'i pazarlama faaliyetlerine ağırlık verdi, yüzde 20'si banka kredilerini yeniden yapılandırdı, yüzde 20'si ise istihdamda geçici olarak kısıtlamaya gitti.
Bütün bu stratejileri kullananların oranı ise yüzde 10 olarak gerçekleşti. Araştırma kapsamında katılımcılara devlet desteklerinden ne oranda yararlandıkları da soruldu. Katılımcıların yüzde 58'i kısa çalışma ödeneğinden faydalandığını, yüzde 35'i KGF desteklerini kullandığını, yüzde 5'i de tüm desteklere başvurduğunu söyledi.
SANAL FUAR DESTEKLENİYOR
15 bini ihracatçı olmak üzere 36 bin mobilya üreticisinin toplam 250 bin kişiyi istihdam ettiğini sözlerine ekleyen MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, ticaret yollarını değiştiren salgından sektör adına bir başarı hikayesi çıkarmak için yeni tanıtım ve pazarlama kanalları üzerine çalıştıklarını söyledi.
Güleç, şöyle devam ediyor: "Sektör olarak dijital satış, e-b2b görüşmelerine imkan tanıyan platformlar, ülke ticaret heyetlerinin sanal olarak gerçekleşmesine izin veren online yapılar konusunda çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor." Sağlık ve güvenlik için mesafeyi korumanın önemli bir hale geldiği dönemde, değeri iyice artan bu kanalları etkin kullanmanın ve tanıtımları buralardan yapmanın jeopolitik avantajlarla birleşince ihracat tarafında çok daha pozitif bir hikaye oluşabileceğini söylüyor.
Güleç, firmaların özellikle ihracat tarafında e-Ticaret sitelerine üyeliklerinin, sanal ticaret heyetlerine ve sanal fuarlara katılımlarının yakın zamanda destek kapsamına da alındığını ifade ediyor.
HEDEF 10 MİLYAR DOLAR
İhracat tarafında yaşanılan zorlukları da gözler önüne seren araştırmanın çıktısına göre, katılımcılar siparişlerin iptal edilmesinin yanı sıra kısmen devam eden faaliyetler sırasında gümrük ve lojistikte sorunlar yaşadı.
Katılımcılara pandeminin iş kabiliyetleri üzerindeki negatif etkisinin ne kadar daha sürmesini bekledikleri de soruldu.
Salgının etkisinin 6-12 ay devam edeceğini düşünenlerin oranı yüzde 50 olurken, 1-2 yıl devam edeceğini düşünenler yüzde 25'te kaldı. Katılımcıların yüzde 20si ise 4-6 ay gibi kısa bir dönem içinde sürecin olumluya döneceğini aktardı.
Güleç, araştırmadaki her bir sorunun çıktısının bundan sonraki stratejileri belirlemede etkili olacağını, araştırmanın bu açıdan son derece kıymetli olduğunu ifade ediyor.
Mobilyanın üretim olarak Türkiye'nin geneline yayıldığını, yüzde 90 oranında yerli ve milli olduğunu ve bu açıdan dışarıya hammadde bağımlılığının bulunmadığını söyleyen Güleç, şöyle devam ediyor: "Son 20 yılda mobilya sektörü olarak gösterdiğimiz atılım ve buradan aldığımız güç ile oluşturduğumuz stratejinin hedefi 2023 yılında 10 milyar dolar ihracattı.
Aynı şekilde dünyanın 5'inci büyük mobilya ihracatçılarından biri olmayı hedefliyorduk. Kimsenin beklemediği ve bir dünya krizine neden olan Kovid-19 salgını, bütün ülke ve sektörleri etkilediği gibi bizi de etkiledi. 10 milyar dolar ve beşinci büyük ihracatçı olma hedeflerinden vazgeçmiş değiliz. Bunu yapabilmenin yeni yolları ve stratejilerine bakıyoruz" diye konuştu.
“HAREKETLİ BİR SÜREÇ BEKLİYORUZ”
Türk mobilya sektörü olarak 2019 yılında 3,5 milyar dolarlık ihracat yaptıklarını, aynı şekilde iç piyasada 50 milyar liralık satış gerçekleştirdiklerini aktaran Ahmet Güleç, şöyle devam ediyor: “Kovid-19 salgını olmasaydı 2020 sonu için projeksiyonumuz iç piyasada 60 milyar liralık satış, ihracat tarafında ise 4,5 milyar dolarlık ekonomik büyüklüktü.
Ocak ve şubat aylarını ihracat tarafında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15’lik büyüme ile tamamladık. Mobilyada KDV indiriminin sürekli hale getirilmesi de yılın devamı için çok daha pozitif tablolar taşıyordu. Fakat salgın, stratejilerimizi yeniden oluşturmamıza neden oldu.
Haziran itibariyle başlayan normalleşme ve mobilya almak isteyenleri finansal açıdan destekleyecek kredi paketleri hane halkının ertelediği ihtiyaçlarını hızla hayata geçirmesine neden olacak. Bu anlamıyla mobilyada ikinci yarı dönemde daha hareketli bir süreç bekliyoruz; üreticilerimiz çalışmalarıyla, indirimleriyle, kampanyalarıyla sürece iyi hazırlandılar.”