Bilim insanları Avrupa'daki sel felaketini inceledi: Risk 9 kat arttı 

27 Ekim 2022 | 21:51
Bilim insanları, iklim değişikliğinin selleri tetikleyen aşırı yağış olasılığını artırdığını ve emisyonların azaltılmaması durumunda bu tür yağışların daha yaygın hale geleceğini ortaya koydu.

Dünya Hava İlişkilendirme Girişimi (WWA), iklim değişikliğinin 12-15 Temmuz tarihleri arasında Batı Avrupa'da yaşanan sel felaketine etkisini inceleyen ilişkilendirme analizini yayımladı. Çalışma, Belçika, Fransa, Almanya, Lüksemburg, Hollanda, ABD ve Birleşik Krallıktaki üniversiteler, meteoroloji ve hidroloji kurumlarından bilim insanlarının da dahil olduğu 39 araştırmacı tarafından gerçekleştirildi.

Bilim insanları, iklim değişikliğinin sellere neden olan yoğun yağış üzerindeki rolünü hesaplamak için hava durumu kayıtlarını ve bilgisayar simülasyonlarını kullanarak, 1800'lerin sonlarından beri yaklaşık 1,2 derece ısınan bugünün iklimiyle geçmişi karşılaştırdı.

Analize göre, aşırı yağışlar 12-15 Temmuz tarihleri arasında Batı Avrupa'nın belirli bölgelerini vururken, aşırı yağışların sebep olduğu sel, Belçika ve Almanya'da en az 220 kişinin ölümüne sebep oldu.

Şiddetli yağış olasılığı 9 kat arttı


Analiz, insan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliği nedeniyle bir günde düşen yağmur miktarı yüzde 3 ila 19 oranında arttığını ortaya koydu.

Ayrıca bilim insanları, iklim değişikliği selleri tetikleyen yağışlara benzer şiddetli yağış olaylarını 1,2 ila 9 kat daha olası hale getirdiğini hesapladı.

Benzer olayların mevcut iklimde yaklaşık 400 yılda bir Batı Avrupa'nın herhangi bir bölgesini vurması beklenen çalışmada, bu tür olayların daha geniş bir zaman diliminde daha geniş bir bölgede gerçekleşmesinin ihtimali tespit edildi.

Buna göre, daha fazla sera gazı emisyonu ve devam eden sıcaklık artışıyla bu tür yağışlar daha yaygın hale gelecek.

"Sera gazı emisyonlarını mümkün olduğunca hızlı azaltmalı"


Newcastle Üniversitesi İklim Değişikliği Etkileri Uzmanı Prof. Hayley Fowler, çalışmaya ilişkin değerlendirmesinde, son teknoloji iklim modellerinin gelecekte daha sıcak bir dünyada aşırı yağış olaylarında artışa işaret ettiğini belirterek, "Bu olay, toplumların mevcut aşırılıklara karşı dirençli olmadığını gözler önüne seriyor. Kayıpları ve maliyetleri azaltmak ve aşırı sel olaylarına karşı daha dayanıklı olmak için sera gazı emisyonlarını mümkün olduğunca hızlı azaltmalı, acil durum uyarı ve yönetim sistemlerini iyileştirmeli ve altyapımızı 'iklim dirençli' hale getirmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Oxford Üniversitesi Çevresel Değişim Enstitüsü Direktör Yardımcısı Friederike Otto ise sellerin, aşırı hava olaylarının şiddetli etkilerinden gelişmiş ülkelerin bile güvende olmadığını gösterdiğine dikkati çekerek, "Bu acil bir küresel problemdir ve bunu çözmek için adım atmamız gerekiyor. Bilim açık ve yıllardır açıktı." değerlendirmesinde bulundu.