Portföy yönetiminde 2021 vizyonu

27 Ekim 2022 | 20:56
Portföy yönetimi sektörü, son yıllarda büyüme ivmesini oldukça artırdı. 2020'de sektör şirketleri tarafından yönetilen portföy büyüklüğü, yatırımcıların yeni gözdesi olan yatırım fonlarındaki artışın etkisiyle yüzde 28 yükselişle 365 milyar TL'yi, 2021'nin dört ayı itibarıyla 412 milyar TL'yi aştı.

Mevduat faizlerinin düştüğü son yıllarda, yatırımcıların alternatif yatırım aracı arayışlarına yönelmesiyle yatırım ve emeklilik fonları yüksek getiriler sağladı. Portföy yönetim sektörü oyuncuları, sektörün yüksek bir büyüme potansiyeli sunduğunu kaydediyor.

Sektörün regülatörden en önemli beklentileri ise açık diyalog, yatırımcının korunması, yastık altı birikimlerin sisteme kazandırılması, sürdürülebilirlik temasının pratikte de sahiplenilmesiyle çevre, sosyal ve yönetişim başlıklarına öncelik verilmesi.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

Türkiye varlık (portföy) yönetimi sektörü, 2013'ten itibaren hızlı bir büyüme ivmesi yakalamış durumda. 2019'da 284 milyar TL büyüklüğe ulaşan portföy yönetim sektörü, 2020'de de büyümeye devam etti. Küresel salgın koşullarında sektör, artan yatırımcı ilgisi ve çeşitlenen iş alanları ile bir yandan tasarruf zincirindeki yerini sağlamlaştırdı.

Ayrıca bir yandan da ekonomiye kaynak yaratma potansiyelini ortaya koymaya başladı. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından derlenen 2020 yıl sonu verilerine göre; 2020'de sektör şirketlerinin yönettiği portföy büyüklüğü, yatırım fonlarındaki artışın etkisiyle yüzde 28 yükselişle 365 milyar TL'ye ulaştı.

Burada yatırım fonlarının büyüklüğü 151,9 milyar TL, emeklilik yatırım fonlarının büyüklüğü 171 milyar TL olarak gerçekleşti. Portföy büyüklüğündeki artışla gelirleri önemli oranda yükselen sektörün 2020 sonunda brüt kârı 1 milyar 231 milyon TL, faaliyet kârı 740,7 milyon TL oldu. Toplam net kâr ise 2019'nin iki katına çıkarak 655 milyon TL olarak gerçekleşti.

ONLINE VİZYON TOPLANTISI


2021 itibarıyla da sektördeki olumlu trend sürüyor. TSPB'nin 2021 ilk çeyrek verileri; portföy yönetimi sektörünün büyüklüğünün 401,2 milyar TL'yi, nisan sonu verileri 412 milyar TL'yi aştığını gösteriyor. İlk çeyrekte büyüklüğün 182,5 milyar TLsini yatırım fonları, 170,7 milyar TLsini emeklilik yatırım fonları oluşturdu.

2021 ilk çeyrek verilerini 2020 yılsonuyla karşılaştırdığımızda fon dağılımındaki değişim de göze çarpıyor. Emeklilik yatırım fonlarının hâkimiyetinin aksine 2021 ilk çeyrekte ilk defa toplam hacimde yatırım fonları bir adım öne geçmiş durumda.

Ekonomist Dergisi olarak biz de sektöre ilişkin son gelişmeleri konuşmak için sektörün önde gelen beş portföy yönetim şirketinin üst düzey yöneticileriyle, online yuvarlak masa toplantısı düzenledik.

Moderatörlüğünü Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz'ın yaptığı 'Portföy Yönetim Şirketleri 2021 Vizyon Toplantısı'na; Ak Portföy Genel Müdür Yardımcısı Ertunç Tümen, HSBC Portföy Genel Müdürü Nilgün Şimşek, QNB Finansportföy Genel Müdürü Egemen Erden, TEB Portföy Genel Müdürü Yağız Oral, Yapı Kredi Portföy Genel Müdür Yardımcısı Ümit Ersamut katıldı.

Sektörün önde gelen isimleri; Ekonomist'e özel gerçekleşen bu buluşmada; sektörle ilgili önemli bilgiler aktardı. Sektörün verileri, yeni dönem iş planları, düzenleyici otoritelerden beklentiler de konuşuldu.

YATIRIM FONLARI KAZANDIRDI


Sektörle ilgili detaylı verilere baktığımızda 2020'de yatırım ve Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonlarında pozitif gelişmeler yaşandığı görülüyor. Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği'nin (TKYD) LUDENS İleri Finansal Hizmetler'e hazırlattığı Yatırım Fonları Performans Raporu'na göre; yatırım fonları 2019'daki yüzde 162'lik yüksek büyüme hızının ardından pandemi koşulları altında 2020'de portföy büyüklüğünü yüzde 18 arttırarak 142 milyar TL'ye çıkardı. Yatırım fonlarındaki yatırımcı sayısı yaklaşık 3,7 milyona ulaştı. 2019'a göre katılımcı sayısı yüzde 6 artarken buna emeklilik yatırım fonlarının dâhil olmadığını da not edelim.

2020'de 142 milyar TL büyüklüğe ulaşan yatırım fonları tarafında ilk sırada 95,7 milyar TL ile menkul kıymet yatırım fonları yer aldı. Serbest fonların 2019 yıl sonundaki 21,6 milyar TL'lik büyüklükleri, 2020 sonunda yaklaşık yüzde 65 büyümeyle 35,6 milyar TL'ye çıktı. Yaklaşık dört yıllık bir geçmişi olan gayrimenkul ve girişim
sermayesi fonları 2020'nin sonunda toplamda 11 milyar TL büyüklüğe erişti.

YÜKSEK GETİRİLER SÖZ KONUSU


2020'de menkul kıymet yatırım fonları, serbest fonlar, gayrimenkul yatırım fonları (GYF) ve girişim sermayesi yatırım fonlarının (GSYF) ağırlıklı ortalama net getirileri ise yüzde 15 olan TÜFE'nin ve nette yüzde 9 olan mevduat faizinin üzerinde gerçekleşti.

Burada en yüksek getiriyi yüzde 106 ile GYF sağlarken onu yüzde 32 ile serbest fonlar izledi. GSYF yatırımcılarına yüzde 24, menkul kıymet YF ise yüzde 22 kazandırdı.

Mevduat faizlerinin düştüğü son yıllarda, bir kısım yatırımcının alternatif yatırım aracı arayışlarında tercih edilen serbest fonların; son beş yılda yüzde 215, son üç yılda yüzde 120 ve son bir yılda yüzde 32 getiri sağladığı bilgisi veriliyor.

Menkul kıymet fonlarına genel olarak bakıldığında ise son beş yılda ortalama yüzde 140'lık birikimli ağırlıklı net getirinin söz konusu olduğu aktarılıyor. Üç yıllık dönem için ortalama yüzde 79, son bir yılda ise bu getirinin yüzde 22 olduğuna da değiniliyor.

TEFAS'TA HACİM ÜÇ KAT ARTTI


Bu sonuçlar, pandeminin yarattığı endişe ve belirsizlik ortamına rağmen 2020'nin yatırım fonu sektörü tarafından iyi yönetildiğini ortaya koyuyor. 2020 ilk çeyrekteki ani gelişmelerin yarattığı sarsıntılardan kaçınılamasa da sektörün hemen hemen tamamında, yılın geri kalanında hızlı toparlanmalar ve iyileşmeler yaşandı. Yatırım fonlarının performansı, TEFAS işlem hacmindeki rekor artışla da karşılığını buldu.

TKYD'nin raporu; 2020'de TEFAS'ta işlem yapmış 84 kurumun 43'ünün aracı kurum, 21'inin banka, 16'sının portföy yönetim şirketi, dördünün katılım bankası olarak sıralandığını gösteriyor.

2020'de TEFAS işlem hacminin 2019'a göre üç kat arttığı bilgisi veriliyor. Kategori bazında bakıldığında ise 2020'de TEFAS toplam işlem hacminde en yüksek payı değişken fonlar ve borçlanma araçları fonları alıyor. Bu iki kategorinin işlem hacminin, toplam işlem hacminin yaklaşık yüzde 45'ine eşit olduğu belirtilirken, onları 24,6 milyar TL'lik işlem hacmiyle hisse senedi fonlarının izlediği kaydediliyor.

BES FONLARININ ANALİZİ


BES tarafına da bakalım. BES, 2020 Aralık itibarıyla 17'nci yılını geride bırakarak 12,6 milyon katılımcıya ulaştı.
Bu katılımcıların 6,9 milyonu gönüllü BES, 5,7 milyonu Otomatik Katılım Sistemi'nde (OKS) yer aldı. 2020 itibarıyla BES'te toplam portföy büyüklüğü yaklaşık 171 milyar TL oldu.

Bu büyüklüğün 160 milyar TL'lik kısmı gönüllü BES, 11 milyar TL'lik kısmı OKS'de yer aldı. Gönüllü BES portföy büyüklüğü 2019 sonuna göre yaklaşık yüzde 34 büyüdü. OKS portföy büyüklüğü 2019 sonundaki 8,2 milyar TL'den 2020 sonunda 11 milyar TL'ye ulaşarak yüzde 38 arttı.

Ludens'in Emeklilik Yatırım Fonları (EYF) Performans Raporu'na göre; 2020'de gönüllü BES emeklilik fonlarında ortalama getiriler yüzde 31,5 ile TÜFE'nin 17 puan üzerinde gerçekleşti.

Gönüllü BES'in başladığı Ocak 2004'ten 2020 sonuna kadarki süreçte emeklilik fonlarının getirilerine bakıldığında ise ortalama olarak yüzde 798,6 getiriyle TÜFE'nin 414 puan üzerinde getiri elde edildiği görülüyor. Son 10 yıllık dönem için ortalama yüzde 316,9, son beş yılda yüzde 182,6 getiri yaratılmış durumda.

MEVDUATIN ÜZERİNDE KAZANÇ


2020'de kategori bazında yapılan incelemelere göre, OKS fonlarının değişken ve değişken katılım kategorilerinde TÜFE'nin üzerinde getiri sağladığı ortaya konuyor. En yüksek ağırlıklı ortalama net getiri yüzde 45,8 ile değişken katılım fonları kategorisinden elde edildi.

Bu kategorinin getirisi, aynı dönemdeki enflasyona göre yaklaşık 31 puan yüksek gerçekleşti. Değişken katılım fonlarını yüzde 22,8 getiriyle değişken fonlar izledi. En düşük ağırlıklı ortalama net getiri ise yüzde 10,3 ile başlangıç katılım fonlarının oldu ve bu fonların getirisi enflasyonun yaklaşık dört puan altında kaldı.

Rapora göre; OKS emeklilik fonlarının başlangıçtan itibaren ağırlıklı ortalama getirisi ise yüzde 70 oldu. Bu oran TÜFE'nin yaklaşık üç puan üzerinde konumlanıyor.

Mevduat faiz oranları ve gönüllü BES emeklilik fonları için stopajdan arındırılmış getirilerle yapılan incelemede, fonların vergi sonrası getirisi mevduat faiz oranıyla karşılaştırıldığında, tüm alt dönemler için ağırlıklı ortalama fon getirisinin mevduat faizlerinin üzerinde olduğu aktarılıyor.

2020 ağırlıklı ortalama fon getirisinin de mevduatın 21,7 puan üzerinde olduğu ifade ediliyor.

Sektör oyuncuları yasal otoriteden ne bekliyor?

  • Sektörle açık diyalog ve sık iletişim kurulması, fikir alışverişleri yapılması.

  • Yatırımcının etkin şekilde korunması.

  • Yastık altı birikimlerin sisteme kazandırılması.

  • Sürdürülebilirlik temasının pratikte de sahiplenilmesiyle çevre, sosyal ve yönetişim başlıklarına öncelik verilmesi.

  • Yatırımcının doğru bilgilendirilmesi için daha çok çalışılması.


ERTUNÇ TÜMEN / AK PORTFÖY GENEL MÜDÜR YARDIMCISI “TÜRKİYE’Yİ AŞTIK, DÜNYA SIRALAMASINA GİRDİK”


64 MİLYAR TL'LİK PORTFÖY BÜYÜKLÜĞÜ

Türk portföy yönetim sektörüne baktığımızda, son iki yılda çok önemli bir ivmelenme görüyorum. İki yıl önce toplam yönetilen varlık 210 milyar TL iken, bugün 410 milyar TL'ye yani neredeyse iki katı büyüklüğe gelindi. Yani sektörün son iki yıllık büyümesi, 1996'da kurulan sektörün önceki 23 yıllık büyümesine eşit. Biz de Ak Portföy olarak sektördeki 20'nci yılımızı kutladık.

Toplamda 64 milyar TL'lik bir portföy büyüklüğü yönetiyoruz. Ülkemizde sektörün en büyük, en dinamik oyuncularından biriyiz. Bu büyüklükler artık sadece Türkiye'de değil, dünya sıralamalarında da önemli düzeylere geldi. Bir önceki sene dünyanın en büyük 500 portföy şirketi sıralamasına 412'nci sıradan girdik.

SPK DÜZENLEMESİ OLUMLU YANSIDI

Sektörün son iki yılda aşağı yukarı iki kat büyümesinin ardında çok önemli bir dinamik var. 2014 yılında Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yaptığı düzenlemelerle portföy şirketlerine yatırım fonu kurma izni verilmesi ve kuruculuğun portföy şirketlerine devredilmesi, sonrasında Türkiye'de elektronik alım-satım platformunun (TEFAS) devreye alınması çok dinamik bir sektör ortaya çıkardı.

AK Portföy olarak ürün çeşitliliğini her zaman çok önemli bir strateji olarak gördük. En geniş yatırım evrenine sahip olmak, her zaman bizi farklı kılan bir unsurdu.

Biz de bu konuya çok yatırım yaptık. Bir diğer önemli mottomuz ise 'Ak Portföy birikimlerinizin değerine değer katar'demek oldu. Bunu özellikle mevduat üzeri getiriye referans yapan bir slogan olarak, hem içeride hem de dışarıda kullandık. Değer katmak salt getiri amaçlı bir eylem değil; insanları geleceğe de bağlayan bir eylem. Bu bakış açısıyla da son mottomuzu belirledik ve 'Yatırımın geleceği, geleceğin yatırımı Ak Portföy'de' dedik.

ENERJİ VE SAĞLIK FONLARI

Bu yılın başı itibarıyla yeni bir ürün ailesi sunduk. Bunlardan ilki Alternatif Enerji Fonu oldu. Bir enerji devrimi geliyor, karbon yakıtlarına dayalı sistemler ortadan kalkıyor. Örneğin, İngiltere'de 2030 yılında karbüratörlü araçların sıfırlanması hedefleniyor, ani tüm araçlar elektrikli hale getirilecek. Biz bu dönüşümün şu anda başında bir yerdeyiz.

Bu dönüşüm, enerjinin hem üretim hem de tüketim biçimini değiştiriyor. Dolayısıyla güneş panelleri, rüzgar, hidrojen, pil teknolojileri gibi alanlarda önde gelen şirketler hangileriyse, yatırımcılarımıza bu alanlarda kolayca yatırım yaptıralım istedik. Şu anda ciddi anlamda ilgiyle karşılaşıyoruz.

Bunun yanı sıra Sağlık Sektörü Fonu'muz oldu. Burada da sağlık sektöründeki en çok araştırma geliştirme yatırımı yapan, aşı, genetik, biyoteknoloji, sağlık elektroniği gibi alanlarda faaliyet gösteren ve bilinen 20 önde gelen şirkete yatırım yapmayı hedefleyen bir ürün stratejimiz var.

"EN ÇOK YATIRIMCI, HİSSE FONUNDA"

Hissede son iki yılda beş kat büyüme gerçekleşti. Yani hissede doğrudan yatırıma benzer bir şekilde yüksek ve hızlı bir gelişme var. Tematik ürünlerde de inanılmaz bir ilgi artışı söz konusu. Bizim iki yıl önce sunduğumuz Yeni Teknolojiler Fonu'muz, geçen sürede hem bizlerde hem sektörde 'Türk insanı konservatif ürünlere ağırlık verir, çok risk almaz' algısını bir kenara attı. Kısa bir zamanda 30 bin yatırımcıya ulaştık ve Türkiye'nin en çok yatırımcısı olan hisse senedi fonu haline geldik.

NİLGÜN ŞİMŞEK / HSBC PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ “SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEMALI BİR FON ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”


STOPAJ İNDİRİMİ AVANTAJ SAĞLADI

Sektörel büyüklüğümüz emeklilik dâhil 400 milyar TL civarına geldi. Özellikle son 1-1,5 yılda sektörde çok büyük değişiklikler oldu. Bazı yatırım fonlarımızda stopaj indirimi sağlanması sektör açısından çok büyük bir avantaj getirdi.

Uzun vadeli bir yatırımcıysanız, kârınızı alıncaya kadar o vergi avantajından yararlanıyorsunuz. Buradan belli bir büyüme elde edildi. Pandemide sadece Türkiye'de değil; tüm dünyada sermaye piyasalarına, yatırım fonlarına çok büyük bir ilgi oluştu. Türkiye'de özellikle genç yatırımcılarda bu bilinç arttı.

MÜŞTERİ SAYISI ARTTI

İki yıldır yatırım fonu müşteri sayısında artış gözlemliyoruz. Şu anda yaklaşık 4 milyon civarında yatırım fonu yatırımcısı mevcut. Yatırım fonları da yılbaşından beri yüzde 30-35 büyüme sağladı.

Bu ilginin kalıcı olacağını öngörüyorum. Çünkü pandemi tasarrufun önemini daha iyi gösterdi. Yatırım fonlarını artırdıkça, çeşitliliği yatırımcılara sundukça, farklı ürünler getirdikçe bu ilginin artarak devam edeceğini düşünüyorum.

ESG FONLARINA YÖNELİM

Dünyada son 10-15 yılda ilgi daha çok ESG dediğimiz çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim temasının işlendiği fonlara yönelmeye başlamıştı. Küresel piyasalarda hem bireysel hem de kurumsal yatırımcı, ESG skoru yüksek olmayan fonlara yatırım yapmayı özellikle de COVID-19 sonrası çok talep etmeyecektir. Yurtiçinde ise tematik fonlar çok gündeme geldi.

Salgının başlangıcında 'evde kal' temasına bağlı olarak teknoloji, emtia veya COVID-19 nedeni ile sağlık, ilaç gibi temalar öne çıktı. Bu temaların bir veya bir kaçını işleyen fonlar çok talep görüyor. Biz global fon sepeti fonlarımızda, Çin teknolojilerine, yazılım şirketlerine, son günlerin en önemli sektörü haline gelen yarı iletkenler yani çip teknolojilerine yatırımlar yaptık.

Yine teknoloji fonumuzda siber güvenlik alanlarına, bulut teknolojilerine, internet ve yazılım şirketlerine yatırımlar gerçekleştirdik. Yatırımcı artık trend olan sektörleri takip ediyor ve buradaki fırsatları, olası ek getirileri değerlendirmek istiyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEMASI

1-2 yıl önce HSBC olarak hisse senedindeki payımız yüzde 10'lardayken bugün toplam portföyümüzün yüzde 40'ı Türk hisse senedinde. Son 4-5 yılda hisse senedi seçim kriterimizi test etme fırsatını bulduk. Burada da yatırımcılarımıza borsanın üzerinde anlamlı bir getiri sağlamayı başardık.

Bu güçlü kasımızı oynaklığı daha düşük olan bir fona nasıl dönüştürebiliriz diye düşündük. Sonunda sadece nitelikli yatırımcılara sunabileceğimiz mutlak getiri hedefli serbest hisse yoğun fonumuzu ocak ayında yatırımcılarımız ile buluşturduk ve mart ayı içerisinde de TEFAS aracılığı ile tüm bankalardaki nitelikli yatırımcılara açtık. Bu fon, yatırımcılardan çok ilgi gördü.

Nisan sonu gibi 700 milyon TL'lik bir bakiyeyi aştı. Yine nisan sonu itibarıyla getirisi net yüzde 9,5'leri buldu. Bunun yanı sıra sürdürülebilirlik temalı bir fon üzerinde çalışıyoruz. İkinci yarıya yetiştirmeyi hedefliyoruz.

"YENİ FONLAR SUNACAĞIZ"

HSBC Grubu olarak sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda karbonsuz ekonomiye geçişte müşterilerimizi destekleyecek bankacılık çözümlerimizi genişletmeyi hedefliyoruz. Ülkemizde bu konuyu ön plana alan ve yatırımlar yapan şirketler var.

Bu şirketleri, sürdürülebilir yatırımı tercih eden yatırımcılarımız ile yeni fonumuz altında buluşturacağız. Bundan sonra bu alanlarda ilerlemek istiyoruz. Bir de fon sepeti fonu ürünümüz olacak. Global olarak deneyimlediğimiz bu fonu yerelde deneyimleyecek, yatırımcılarımıza sunacağız.

EGEMEN ERDEN / QNB FİNANSPORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ “EN HIZLI BÜYÜYEN DEĞİŞKEN FONLAR OLDU”


"HIZLI DÖNÜŞÜM YAŞAYACAĞIZ"

Pandemi hayatımızda birçok şeyi değiştirdi. Hatta artık buna 'dönüşüm' diyoruz. Hayatımızın birçok alanında geçerli olan bu dönüşüm, tasarruf alışkanlıklarımızı da etkileyecek. Çünkü bu değişimin başını çeken belli sektörler var. Teknoloji, yeşil enerji ve sürdürülebilirlik alanlarına çok ciddi yatırımlar yapılması gerekiyor. Tasarruf alışkanlıklarımızda da eski alışkanlıklarımızın dışında kalıyoruz.

Bu dönüşümün hızının artacağını düşünürsek alternatif fonlar ve girişim sermayesi başta olmak üzere tasarruf sahiplerinin paydaş olması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizde bu dönüşümü hızla yaşayacağız. Tasarrufları artırmak önemli bir tedbir. Hükümetin çabalarının bundan sonra belirgin ölçüde buraya eğileceğini düşünüyorum. Yatırımcının da görevi bu dönüşümden pay sahibi olmak.

"HİSSE SENEDİ YATIRIMLARI HIZLANDI"

Gelecekten pay almak önceliği oluşmaya başladı. Artık yatırım yaparken dönüşümün bu kadar hızlı yaşandığı süreçte bu dönüşümden pay sahibi olmak gerekiyor. Değerli ekonomist Dani Rodrik'in bir tavsiyesi var; 'Kullandığınız bir malın aynı zamanda hisse senedini de alın.' Kullandığınız telefonun hisse senedini de alsaydınız o telefona harcadığınız paranın kat be kat getirisini almış olurdunuz.

Son dönemde hisse senedi yatırımları ivme kazandı. Yatırımcıların da geniş tabanına baktığımızda, finansal okuryazarlığı profesyonel bir şirket
çalışanıyla örtüştürmek doğru değil. Yatırımcıyı tek bir yöne yöneltmek bizim görevimiz değil.

"YAPAY ZEKÂ FON SEPETİ ÇIKARTTIK"

QNB Finansportföy olarak, yapay zekâ tabanlı fon sepetimizi çıkarttık. Bu sektörde de bir ilk oldu. Bizim tüm yatırım fonları arasında en iyi getiriye sahip yatırım fonumuz oldu. Değişken fonlar vasıtasıyla yatırımcıya çok farklı alanlarda oluşan riskleri alınabilir seviyeye getirebilecek noktadayız. 2020 ve 2021'de en hızlı büyümeyi değişken fonlarımızda gördük.

"ÖZEL YATIRIM ÖNERİLERİ SUNACAĞIZ"

Teknoloji fonumuz bu yıl hayata geçti. Bio teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı fonlar üzerine çalışacağız. 2022'de temaları çeşitlendirmeye devam edeceğiz. Blockchain tarafında ise daha fazla yatırım yapabilir hale gelmek istiyoruz. Finansın, merkezi sistemden uzaklaştığı noktada bizim de bu imkânları yatırımcıya daha ulaşılabilir riskler olarak sunmamız lazım.

Doğru ürünün yatırımcıya doğru şekilde ulaşması önemli. Teknolojinin de özellikle bireysel hizmeti ölçeklendirme, imkânları verme noktasına geldiğinde bizim de müşteriye tümüyle kişiselleştirilmiş yatırım beklentilerini sunmak önceliğimiz olacak. Müşteriye kişiye özel kurgulanmış yatırım önerilerini sunmak 2022'de öncelik vereceğimiz konulardan biri olacak.

"YASTIK ALTI BİRİKİMİ SEKTÖRE KAZANDIRMALIYIZ"

Sektörümüz hızlı büyüdü. Ancak bulunduğumuz noktada sektör olarak dolar bazında ifade edersek 50 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahibiz.

Regülatörden ilk ve en önemli beklenti, yatırımcıyı koruması. Benim şahsen en büyük beklentim ise bu 50 milyar dolarlık büyüklüğü 1 trilyon dolara nasıl ulaştırırız noktasında. Sistemdeki tasarrufların yüzde 60'ı bankalarda mevduat olarak duruyor. Sistem dışında ise yüzde 20 yastık altı birikimi var. Bunu sisteme kazandırmamız lazım.

YAĞIZ ORAL / TEB PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ "TEMA ÇEŞİTLİLİĞİ ARTTIKÇA İLGİ DE ARTIYOR"


YATIRIM FONLARINDAKİ ARTIŞ

Sektörümüzde 2010'da yaklaşık 50 milyar TL'lİk bir pazar büyüklüğü vardı. Bunun içinde yatırım fonları özelinde bakarsak, aslında 30 milyar TL'lik bir büyüklükten bahsediyoruz. 2018'de yatırım fonlarının büyüklüğü 50 milyar TL'ye gelmişti.

Yatırım fonları varlık sınıfında kuruculuk devri ile birlikte çeşitliliğin yeni yeni sağlanmaya ve TEFAS yapısının da yerine oturmaya başladığı bir dönemdi ve büyüme rakamları henüz arzu edilen seviyelere ulaşmaya yeni başlıyordu. Bunu takip eden son 2,5-3 yıllık dönem ise adeta bir milat oldu. Yatırım fonları 50 milyar TL'den 182 milyar TL'lik bir büyüklüğe ulaştı.

İlk defa bu yılın mayıs ayında yatırım fonları büyüklük olarak emeklilik fonlarının üstüne çıkmış oldu. Özel portföy yönetimini de dahil ettiğini zaman aslında 235 milyar TL'ye yaklaşan bir büyüklükten bahsediyoruz. Özetle geride bıraktığımız 10 yılda, 30 milyar TL'nin 235 milyar TL'ye çıkması çok büyük bir büyüme hızı.

FİNANSAL OKURYAZARLIĞA KATKI

Bugüne geldiğimizde yatırımcılar tarafında çok farklı temalarda taleplerin geldiğini gözlemliyoruz. Bu petrol de olabilir, gümüş de olabilir, teknoloji yatırımları da olabilir. Bu taleplere hitap edecek ürünlerin sektörde hazırlanması, altyapılarının kurulması, bunların yönetilebilir hale gelmesi gerçekleştirildi.

İlave olarak baktığınızda, fon yönetimi şirketlerinin üzerine çok önemli bir sorumluluk daha düşüyor. O da finansal okuryazarlığın geliştirilmesi.

Biz bu noktada gerek sosyal medyada, gerek reklam aracılığıyla fonların nelere yatırım yaptığını ve nasıl getiriler sunduğunu da daha iyi anlatmaya başladık. Yatırımcıların hem ürün çeşitliliğini hem de ürünlerin getirilerini gördükçe sektöre olan ilgileri de artmaya başladı.

BNP PARIBAS İLE İŞ BİRLİĞİ

2020'de 7-8 adet yeni tema ortaya koymuştuk. Bunları yavaş yavaş kurmaya başladık. 2020'deki ilk tematik fon olarak Teknoloji Fonu ortaya çıktı. Biz TEB Portföy olarak BNP Paribas Grubu'nun bir parçası olduğumuz için BNP Paribas Asset Management ile de yakından çalışıp, onların bilgi birikimini de burada kullanabiliyoruz.

Bunun dışında hisse senedi tarafında daha tematik ürünler istenmeye başlandı. Örneğin Türkiye'de bankacılık sektörüne yönelik ürün talepleri geldi. Ayrıca sadece global trendleri takip eden ve yatırımları buna göre yapan global bir makro fonu hayata geçirdik.

Önümüzdeki dönemde de ön plana çıkartacağımız yeni ürünümüz ise geleceğin teması olarak gördüğümüz sürdürülebilirlik, çevre ve sosyal sorumluluk alanındaki fonlarımız olacak.

MEVDUAT ÜZERİNDE GETİRİ BEKLENTİSİ

Son beş yıldır bir yatırımcı talebi geldiği zaman, son soru şöyle bitiyor: Peki mevduatın ne kadar üzerinde getiri yaratabilir? Dolayısıyla sektörün eğiliminde de yeni kurulan fonlarda son 5-6 yıla baktığınızda, belli bir mutlak getiri hedefi olan değişken fonların öne çıktığını ve son döneme doğru gelirken de fon sepeti fonlarının öne çıktığını görüyoruz.

Biz de büyümeleri hep bu tarafta gördük ve bu dönemde para piyasası fonlarının da büyüklüklerinde azalmalar oldu. Bununla beraber yatırım yapılacak tutar anlamında her büyüklüğe hitap eden bir sektör olduk. Bugün herhangi bir varlık sınıfına, herhangi bir ülkenin ürününe bir miktar da olsa yatırım yapmak isteseniz çok düşük tutarlarda, 1 TL ile dahi yatırım yapabiliyorsunuz.

Bu da çok önemli ve yatırımı kitlelere indiren bir gelişme oldu. Önümüzdeki dönemde mevduatı geçmeyi hedefleyen mutlak getiri hedefli fonlar ve tematik fonların büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Son olarak bunun robotik danışmanlık hizmetleri ile desteklenerek büyük kitlelere hitap etmesini sağlamak üzerine çalışmalar da gerçekleştiriyoruz.

ÜMİT ERSAMUT / YAPI KREDİ PORTFÖY GENEL MÜDÜR YARDIMCISI “GİRİŞİM SERMAYESİ FONU KURACAĞIZ”


YATIRIMCI TERCİHLERİ DEĞİŞTİ

Bugün portföy sektör büyüklüğünün 400 milyar TL'ye geldiğini görüyoruz. Önümüzdeki süreçte de bu rakamın hızla artması mümkün görünüyor. Bunda, katılımcıların finansal okuryazarlığının artmasının önemli bir payı var. İnsanlar geliyorlar ve farklı yatırım ürünlerine yatırım için destek istiyorlar.

Bir de regülatörün yardımları ve katkıları da büyümede önemli. Önümüzdeki süreçte regülatörün yeni yollar açmasının da büyüme yolunda ekstra katkısı olacak. Artarak büyüyen portföy büyüklüğünde, yatırımcı tercihlerinin de değiştiği, tercihlerin likit fonlardan farklı yatırım araçlarına kaydığı gözleniyor.

NİTELİKLİ FONLARA TALEP ARTIYOR

Önümüzdeki süreçte de nitelikli fonlara talebin daha da artacağını düşünüyorum. Tematik yani nitelikli fonlara talep artıyor. Burada da hisse senedi fonları, altın fonu ve fon sepeti ön plana çıkıyor. Geldiğimiz noktada Türkiye biraz geride kalsa da tüm dünyada sürdürülebilirlik öne çıkıyor.

Dolayısıyla önümüzdeki süreçte de doğaya sahip çıkma konusu ön plana çıkacak. Bu temaya önem veren şirketler ön plana alınıyor. Mevduat müşterisi, hisse senedine yatırımını yönlendirmek istemeyenler fon sepetlerine yöneliyorlar. Bu nokta da algoritmik modeller var. O algoritma yatırımcıya hangi fona ne oranda yatırım yapmanız konusunda yön veriyor.

"GÜÇLÜ KASLARIMIZI KORUYACAĞIZ"

2021 ajandamızda Yapı Kredi Portföy olarak iki ana dalda ilerliyoruz. İlk ana hedefimiz; güçlü olduğumuz alanda daha da büyümek yani nitelikli fon pazarında gücümüzü korumak. Nitelikli fon pazarı 62 milyar TL'lik büyüklüğe sahip ve bunun yüzde 29'u Yapı Kredi Portföy'e ait.

Öncelikli hedefimiz, buradaki gücümüzü devam ettirmek. Bizim amiral gemimiz olan fonlara bakılırsa Eurobond fonumuz başta olmak üzere altın fonu sektörün en büyük fonları olarak başta geliyor. Yine Koç İştirak Fonu, gurur duyduğumuz bir fon.

YENİ TEMALI FONLAR GELECEK

Bu yıl ikinci odak noktamız; yenilikçi trendler olacak. Bu noktada da iki yeni fonumuz temiz enerji fonu ve yeni trendler fonu şu an SPK sürecinde. Tek tek sektörlere yatırım yapmak yerine temaları birleştirip sepet yaparak piyasaya girmek istiyoruz.

Yeni trendler fonunda birçok yeni tema olacak. Ağırlıkları da algoritmik modellerle belirlenecek ve yatırımcıya sunulacak. Ayrıca Koç İştirak Fonu'na benzer bir fon üzerinde de çalışıyoruz. Koç şirketlerinin girişim işlemlerini içinde barındıran bir girişim sermayesi fonu kurmayı ve yatırımcılarımıza sunmayı planlıyoruz. Çalışmalarımız sürüyor.

"YENİLİKLER OLUMLU YANSIYOR"

Regülatörün getirdiği yenilikler sektöre hep olumlu yansıdı. Özellikle emeklilik tarafında 18 yaş altında bulunan 22 milyon nüfus var, bunun 10 milyonluk kısmını bireysel emekliliğe yönlendirdiğinizde önemli bir hacim olacak. Bu tutarlı stabil bir pazar gelişimi anlamına gelir.

Sektör için takas çok önemli oldu. İstedikleri yatırım fonuna yatırım yapılabiliyor olması önemli. BES'e yatırım fonlarının da katılabiliyor olması özgürleşme anlamında önemli. Bu; hem yatırımcı hem sektör için kıymetli olacak. Önümüzdeki dönemde yatırımcının da doğru bilgilendirilmesiyle güzel şeyler olmasını bekliyorum.

 

 
Etiketler
PORTFÖY Manşet2