Leasing’de neler bekleniyor?

27 Ekim 2022 | 15:11
Leasing sektörü, önceki yıllarda yaşanan daralmanın aksine 2020'ye iyi başladı. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle sektörün iş hacimlerinde daralma gözleniyor. Ana işi yatırımın finansmanı olan sektör temsilcileri, bu süreçte düzenleyici otoriteden başta vergisel mevzuat ve kaynaklara ulaşım olmak üzere düzenlemeler bekliyor.

TALİP YILMAZ tyilmaz@ekonomist.com.tr
GÖZDE YENİOVA SAYLAK gyeniova@ekonomist.com.tr
CEREN ORAL BALABAN coral@ekonomist.com.tr

Faaliyet alanı yatırımların finansmanı olan leasing sektörünün gelişmesi ve büyümesi, Türkiye ekonomisinin kalkınması açısından büyük öneme sahip.

Özellikle çoğu şirketin kaynağa ihtiyaç duyduğu bu dönemde leasing önemli bir alternatif finansman yöntemi olarak duruyor. Leasing sektörü için 2018 yılı oldukça zorlu geçti. Özellikle yılın ikinci yarısında işlem hacimlerinde önemli daralmalar meydana geldi.

2017 yılında 6,2 milyar dolar işlem hacmi olan sektör 2018'i 4,8 milyar dolarlık hacimle kapattı. 2019'da işler daha da kötüleşti ve sektör yılı 2,5 milyar dolarlık hacimle tamamladı.

Leasing için 2020 beklentisi yüzde 34 büyümeyle 3,4 milyar dolar hacme ulaşmaktı. Yılın ilk ayları da iyi gidiyordu. Ancak mart ayında Türkiye'ye de ulaşan koronavirüs salgını, yatırımları ve dolayısıyla leasing sektörünün işlem hacmini de olumsuz etkiledi. Bugün gelinen noktada sektörde yüzde 25-30 daralma bekleniyor.

Salgında olası bir ikinci dalga durumunda kötü senaryo dahi hayata geçebilir. Kötü senaryoda ise beklenti sektörün 2020'yi yarı yarıya daralmayla kapatacağı yönünde.

Peki, tüm bu senaryolar çerçevesinde 2020 yılı için leasing şirketlerinin beklentileri nasıl? Bu dönemde iş yapış şekilleri nasıl değişti? Süreci nasıl yönetiyorlar? Sektörde neler bekleniyor? Sektörün önünün açılması için düzenleyici otoriteden neler talep ediliyor?

ONLINE YUVARLAK MASA TOPLANTISI

Tüm bu sorulara yanıt alabilmek için geçen hafta içinde 'Leasing 2020 Vizyonu' başlığı altında sektörün önde gelen beş şirketinin genel müdürüyle, moderatörlüğünü Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu'nun yaptığı online yuvarlak masa toplantısı düzenledik. Toplantıya, AkLease Genel Müdürü Çetin Düz, Garanti BBVA Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, İş Leasing Genel Müdürü Mehmet Karakılıç, QNBFinans Leasing Genel Müdürü Metin Karabiber ve Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun katıldı.

Toplantıda, şirket temsilcileri, leasing sektörünün 2020 vizyonunu değerlendirdi.2020 yılına iyi başlayan sektörde, koronavirüs salgınının etkisiyle mart ayının ortasından bu yana daralma yaşanmaya başladı. Şirketlerin genel müdürleri bu süreçte yıl sonu beklentilerinde revizyona gitti. Sektör baz senaryoda yüzde 25-30 daralma bekliyor. Yaz dönemi itibarıyla toparlanma yaşanacağını bekleyen şirket genel müdürleri, son çeyrekte olumlu bir gidişat yaşanabileceğini umuyor.

İŞLEMLER DİJİTALE DÖNDÜ

Bu dönemde şirketlerin evden çalışmaya geçmesiyle birlikte işlemlerin de dijital altyapı üzerinden gerçekleşmesi gerekiyor.

Tüm şirket temsilcileri, sözleşme gereği zorunlu olması gereken birimler hariç bu dönemde evden çalışıyor. Şirketler, evrak, ıslak imza ve sözleşmeler için iletişimi sağlayan kurye sistemi kurdu. Ayrıca e-imza kullanılarak işlemler yürütülüyor.



BORÇ ÖDEME SÜRELERİ

Bu zorlu süreçte bazı yeni düzenlemeler de hayata geçti. 90 gün olan borç ödemede gecikme süresi, 31 Aralık'a kadar, 180 gün olarak uygulanacak.

Maksimum süre ise 240 gün. Finansal Kurumlar Birliği (FKB), borç erteleme talebiyle gelen müşterilerin talebini geri çevirmeme konusunda tavsiye kararı aldı.

Leasing sektörünün NPL oranları yüzde 8-8,5 arasında. Şirket temsilcilerine göre, 90 günlük sürenin uzaması NPL'nin büyümesinin kısa vadede önüne geçebilir.

Ancak bu durumun şirket bilançolarına etkisinin görece daha düşük olması için karşılıklara ilişkin de düzenleme yapılması gerektiği ifade ediliyor. Bu düzenleme, sektör şirketlerinin kârlılığı ve likidite için de önemli.



KAMUDAN BEKLENTİLER

Sektörün kamudan başka beklentileri de bulunuyor. Leasing şirketleri üç yıla kadar olan vadelere Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ödüyor. Bir yıla kadar olan vadelerde anapara üzerinden yüzde 3 KKDF alınıyor. 1-2 yıl vadede bu oran yüzde 1 ve üç yılda binde 5 iken üç yıldan sonra ise sıfırlanıyor.

Bu dönemde üç yıl ve üstü kaynak verebilen yurtdışı işletme ve organizasyon az olduğu için yurtdışından sağlanan fon minimuma iniyor. KKDF, yurtdışından kaynak temin etme kapasitesi olan işletmeleri oldukça sınırlıyor. Şu an dünyada bir likidite bolluğu var ancak bu düzenleme aslında bir engel oluşturuyor. Bu nedenle KDDF'de bir düzenlemeye gidilmesi bekleniyor.

KDDF'DE DÜZENLEME

Öte yandan dağıtım kanalları maliyetlerini minimize edebilmek için banka şubelerinin leasing sektörü tarafından da kullanılması talepleri var. Yeni getirilen düzenlemelerde leasing sektörünün dikkate alınması bekleniyor. Zorunlu karşılıklara ilişkin de bir beklenti bulunuyor.

Bankaların TCMB'ye yatıracakları zorunlu karşılık oranları ve oradan faiz alıp almamalarıyla ilgili yapılan düzenlemede, kredi hesabında 'mali kuruluşlara verilen krediler hariç' ibaresi var. Burada gereksiz bir alan açıldı. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Bu konu özellikle temmuz ayından sonrası için önem arz ediyor.

İşletme sermayesi yaratmak şu anda önemli. Sat-geri kirala modeli var ama bunu yaptıklarında katma değer vergisi çıkıyor. Sektör, bundan muaf olmak istiyor. İş teşvik belgesinden kaynaklanan miktarı müşteriler adına sektör şirketleri ödüyor. Sektör, bu alanda da düzenleme bekliyor.

FATİF TORUN / YAPI KREDİ LEASİNG GENEL MÜDÜRÜ
“YATIRIMIN FİNANSMANINA ODAKLANMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
EVDEN ÇALIŞMAYI TEST ETTİK

İlk vaka haberini aldığımızda, hızlı bir şekilde evden çalışmaya dönük test ortamını başlattık. Mart sonuna kadar da çalışanlarımızın yüzde 100'ünü evlerine taşıyarak evden çalışma sistemine geçtik. Her yöneticinin kendisine bağlı çalışma arkadaşlarıyla oluşturduğu what-sapp grupları var. Her biri ekip arkadaşlarının sağlık durumlarını günlük olarak takip etti. Tüm çalı şanlarımız iletişim imkanlarını kullanarak yeni çalışma sistemine adapte oldu. Bu iletişim ağı sayesinde aynı zamanda operasyonel işleyişle ilgili sorunlardan tüm yöneticiler anında haberdar oldu. Teknik ekiplerimiz sorunlara ekipman ve bilgi desteği ile hızlı bir şekilde müdahale ettiler.

UZUN VADE KAVRAMI

İş planlarıyla ilgili uzun zamandır vade kavramı ortadan kalktı. Ne kadar uzun vadeli plan yapsanız da konjonktür bu planları bozabiliyor. O yüzden esnek ve değişen şartlara hızlı uyum sağlayacak planlar yapmak zorundasınız.

Yılın başında tün genel müdürlere büyüme beklentileri soruldu. 2019'a göre yüzde 35 büyüme ile 3,4 milyar dolarlık işlem hacmi beklentisi varken, bugün gelinen noktada sektörün beklentisi yüzde 35 daralmaya işaret ediyor. Ancak bundan bir ay sonra beklentilerde daha iyimser bir tablo söz konusu olabilir. Şartlar el verdiği sürece iş yapma iştahımızı yüksek tutarak planlarımızı uygulamaya çalışıyoruz.

DİJİTAL KANALLARI KULLANIYORUZ

Bu dönemde müşteri tarafında yeni satıştan ziyade yapılandırma talepleri çok geldi. Şirketimizin içine giren teklifler 15 Mart öncesinde haftalık 100'lü adetlerden bu dönemde 40'lı adetlere kadar indi. Ancak yapılandırma taleplerinde ciddi artış oldu. Burada mutfak tarafını, kesintisiz hizmeti güçlü tutarak taleplere hızlı cevap verebiliyoruz. Önceden yatırım yaptığımız mobil aplikasyonumuzun önemli katkıları var. Geçtiğimiz yıl sonunda 45 bin 946 olan indirme sayısı 15 Nisan itibariyle 51 bin 121'e geldi. Sektörün toplam müşteri sayısının 40 bin 500 olduğu düşünüldüğünde, buraya önemli bir ilgi var. Yine web ve mobil üzerinden yapılan online işlemlerde 15 Mart-15 Nisan arasında trafik artışı yüzde 45 oldu. Bu sayede müşteriye kesintisiz hizmette sorun yaşamadık.

ÇEVREYE DUYARLILIĞIN ÖNEMİ ARTACAK

Müşteriyle birebir temas kuran emeğe dayalı sektörler salgının etkilerine daha duyarlı. İnsanla teması azaltacak e-ticaret gibi alanlar öne çıkacak gibi görünüyor. Bu durum küçük işletmeler için katlanması yüksek maliyetlere sebebiyet verebilir. Küçük işletmelerin bu maliyetleri aşağı çekecek işbirliklerine ve desteğe ihtiyacı olacak. Tüm bunların dışında farklı bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Salgın sürecinde düzelen çevre ve hava koşulları insanların dikkatini çekiyor. Bunun pandemi sonrasında da etkileri olacaktır. Tüketiciler beklenti ve ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanmasının yanında şirketlerden kendisine, yaşadığı çevreye ve dünyaya değer verilmesini, saygı gösterilmesini daha fazla talep edecek. Bu, satın alma kararlarını da etkileyecek. İşletmeler, bu beklentiyi de gözetmek zorunda kalacak.

RİSK KALİTESİ VE NAKİT AKIŞI ÖNEMLİ

Risk kalitesi ve buna bağlı nakit akışı sektörün ajandasında gündem maddesi olacak. Risk kalitenizi iyi yönetemezseniz, nakit akışında da sorun yaşarsınız. 2018'i yaşamasaydık belki bugün sektör olarak daha büyük bir hasarı konuşurduk. Yine sektörün geliştirmesi gereken iki alan var: Öz kaynak ve müşteri tabanının genişletilmesi. Yatırımların finansmanını sürdüreceğiz. Yaşanan sorunlar sektörün gelişimini engelliyor ama sektör büyümesine devam etmeli. Bu bizim faaliyet konumuz, dolayısıyla varlık nedenimiz. Yeni iş yaratamazsanız, aktifinizi büyütemezseniz, sorunlu alacakların yönetiminde de zorlanırsınız.

ÇETİN DÜZ/AKLEASE GENEL MÜDÜRÜ
‘’SON ÇEYREKTE NORMALE DÖNÜŞ OLUR’’
İŞ YAPIŞ ŞEKLİMİZ DEĞİŞTİ

Covid-19 salgını, çok olağanüstü bir gelişme oldu. Hep beraber belki de bir çağın başlangıcı ile bir çağın bitişine tanıklık ediyoruz. Bu durum iş yapış şeklimizi etkiledi. Tabii ki bizim için öncelikli olan müşterilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığı. Bu çerçevede çalışma şeklimizi değiştirmek durumunda kaldık. Başlangıçta aramızda sosyal mesafemizi koruyacak önlemler aldık. Sonra alternatif çalışma yeri oluşturduk ve ofisi ikiye böldük. Ancak sonra tamamen evden çalışmaya döndük. Ama bazı evrak teslimi ve imzalar içeren sözleşmeler gereği ve bazı paydaşlarımız dijital altyapıyı tam sağlamadığı için bazı arkadaşlarımızı mecburen ofiste tutmaya devam ediyoruz. Aklease olarak geçmiş yıllarda yoğun bir şekilde dijital altyapı yatırımı yaptığımız için bu dönemde işlemler kolay oldu. Biz müşteri hangi kanalı kullanıyorsa ona göre hizmet veriyoruz. Müşteri ziyaretlerini sanal olarak yapıyoruz. Fabrikaları bile bu yolla görebiliyoruz. Dijital dünyanın avantajlarını kullanıyoruz. Hızlı bir şekilde süreci yönetiyoruz.

YILA İYİ BAŞLADIK

Daha önceki projeksiyonlarımızda düşen faiz ortamı ile sektörde toparlanma görüleceğini bekliyorduk. Nitekim yıla iyi başladık. İlk çeyrekte sektörde 1 milyar dolarlık iş hacmini aştık, eski günlere geri döndük. Şimdi iş hacminde bir miktar öteleme bekliyoruz. Sonrasında ise ertelenen yatırım hacminin geri döneceğini bekliyoruz. Ama bunun bize yansıması biraz daha geç olur.

Eğer Türkiye hızlı bir şekilde bu süreçten çıkarsa, ki alınan önlemlerin de etkisiyle son dönemdeki olumlu gelişmeler buna işaret ediyor, ihracat ve başka alanlarda Türkiye için yeni fırsatlar olacağını düşünüyorum. Bu süreçten bazı sektörler olumsuz etkilenirken bazıları ise olumlu etkilendi. Kamu otoritesinin hızla önlem alması nefes almamızı sağladı. Biz de müşterilerin öteleme taleplerine cevap veriyoruz. İleride gelen taleplere de aynı şekilde karşılık vereceğiz. Müşterilerin bir kısmı yapılandırma ve öteleme istedi. Biz aslında bu üç ay hiç yaşanmamış gibi işe devam edeceğiz.

YATIRIM ALANLARI

Bu dönemin getirdiği bazı sektörlerdeki taleplerde daha sonra normalleşme olacağını düşünüyorum. E-ticaret, sağlık ve lojistikteki talep sürecek, ama diğer taraflarda normalleşme olmasını bekliyorum. Bizim konvansiyonel tarafımız güçlü, bu nedenle her şey normalleştiğinde turizm ve tekstilin tekrar yükselişe geçeceğini ve ön plana çıkacağını düşünüyorum. Güvenlik konusu daha da ön plana çıktı. Siber güvenlik ve gıda güvenliği alanında yatırımlar bundan sonra kritik olacak.

YENİ DÖNEM AJANDASI

Şu anda hepimiz için dengelenme dönemi. Ben iyimserim ve son çeyrekte normale dönüleceğini düşünüyorum. Biz de hazırlıklarımızı bu yönde yapıyoruz. Yatırım taleplerinde öteleme olur ama sonrasında hızlı bir toparlanma yaşanır. Şu anda bunun için gerekli önlemler alınıyor. Ucuz fonlama maliyetlerine ulaşmak, yapılacak yatırımlar için önemli. Leasing olarak müşterilerimizi ucuz fona ulaştırmaya devam edeceğiz. Yurtdışı kaynaklara da ulaşım kolaylaşmalı.

YASAL OTORİTEDEN BEKLENTİLER

Bizim sektör olarak rahatlamamız, yatırımcıların da doğrudan rahatlaması anlamına geliyor. Bu noktada ucuz fonlamaya ulaşılması ve yurtdışı kaynaklara erişim önemli. Sektördeki yurtdışı borçlanmalardaki KKDF sorununun çözüme ulaşacağını düşünüyorum. Çalışanlarımızın ve müşterilerimizin sağlıkla işlerini yürütebilmesi için sözleşmelerin tamamında e-imza kullanılabilmesi gerekiyor. Bu anlamda bir düzenleme yapılmasını bekliyorum.

ÜNAL GÖKMEN/GARANTİ BBVA LEASİNG GENEL MÜDÜRÜ
“TEMMUZ, KRİTİK BİR HASAR TESPİT AYI OLACAK”
ÖNCELİĞİMİZ İLETİŞİM
17 Mart'tan bu yana evden çalışıyoruz. Evrak, ıslak imza ve sözleşmeler için iletişimi sağlayan bir kurye sistemi kurduk. Dijitalleşmeye yatırım yapmış müşterilerle işleri kısa zamanda rayına oturttuk. Dijitalleşmede geri kalan KOBİ'lerde biraz zorlansak da artık süreçler daha kolay işliyor. Uzaktan çalışmaya çabuk adapte olduk. Görüntülü imza gibi değişik çözümler geliştirdik. Müşterilerimizle işlerin durumu, pandeminin iş süreçlerine etkileri gibi konularda iletişim halindeyiz. BBVA Grubu açısından Türkiye bu işe en hızlı adapte olan ülke diyebiliriz.

YENİ İŞ TALEBİ DÜŞTÜ

2020'de yüzde 25-30 iş hacmi daralması bekliyoruz. İlk çeyrek hariç, kalan dokuz ayda yeni işlem hacmindeki daralma yüzde 50 civarında olabilir. Bütçeyi yeniden revize ederken ilk çeyrekte iyi bir iş çıkardığımızı gördük. Yılın tamamı için son çeyrek oldukça belirleyici olacak. 15 Mart'tan bu yana yeni iş talebi yok denecek kadar az ama iletişimde 2-3 kat artış var. Müşterilerimizden özellikle borçları öteleme talepleri geliyor. Müşteri portföyümüzün yaklaşık yüzde 13-15'i bize bu konuda ulaştı. Yüzde 100'e yakınına da olumlu döndük. Şirketler, ödeme takvimlerini planlamaya başladı.

ÖDEMELER GELMEZSE...

Kredileri sınıflamak zorundayız. İlk kategoride ödemelerini düzenli yapan nakit akışı güçlü şirketler, ikinci kategoride ise ödemesini gecikmeli yapan nakit akışı bozuk şirketler yer alıyor. Üçüncü kategori ise faaliyeti durmuş veya durmaya yakın, 90 günlük borç geri ödeme süresini aşmış müşterileri kapsıyor. Bu dönemde üçüncü kategorideki müşterilerimizden talepler geliyor. Son düzenlemeyle ikinci kategoride olup borcunu 90 günlük sürede ödeyen şirketler için de 180+60 gün olanağı geldi. Biz bu süreyi 180 gün olarak uygulayacağız. Bu aşamada temmuz ayı kritik bir hasar tespit ayı olacak. Mart ayındaki işlemlerin ilk taksitlerinin temmuzda ödenmesi gerekiyor. Temmuzda ödemeler gelmezse 180 günün dolduğu 31 Aralık'a kadar kritik bir dönem başlar ve 2021'e büyük sıkıntıyla gireriz. Temmuzda ödemeler gelirse bu süreci daha rahat atlatırız.

KÖTÜ SENARYO

Ekonomi küçülürse yatırım olmaz. Yatırımın olmadığı ortamda iş hacmimiz düşer. Ama bu dönemde mevcut bilançomuzun süreçten ne kadar etkileneceği daha önemli. Sektörümüzün toplam 50 milyar TL alacağı var. Bankacılıkta yüzde 6'larda olan NPL bizde yüzde 8'lerde. NPL'nin 1 puan artması 500 milyon TL'lik alacak artışı demek. Asıl soru şu: Sektörümüz, ne kadarlık bir NPL artışını kaldırabilecek öz kaynağı sahip? Bundan sonraki süreçte ve özellikle 2021'de iş süreçlerimiz bu soru etrafında şekillenecek. Hızlı bir NPL artışı sektörün kârını götürür ve öz kaynaklar erir. Umarım bu kötü senaryo gerçekleşmez.

ŞİRKET DEĞERLERİ

Önümüzdeki dönemde sağlık, tarım ve gıda öncelikli olacak. Bu süreçte özellikle ana hammadde kaynaklarında dışa bağlı olmamanın önemi ortaya çıktı. Küresel ticaret durunca gördük ki, özellikle stokları ve üretim için hammaddesi yeterli olmayan ülkeler diğer ülkelerdeki ekonomik gidişattan etkileniyor. Bu sürecin sonunda ülkelerin daha çok stok tutmaya başlayacağını, işletme giderlerinin ve finansal ihtiyaçların artacağını tahmin ediyorum. Bu, lojistik ve depolamanın da önemini artıracak. Bunun için yatırımların artacağını göreceğiz. Evde kalmanın verdiği sıkıcılık, uzun vadede ve muhtemelen 2021'de ulaşım ve turizmi parlatabilir. Yine bu süreçte şirket değerleri çok düştü. Bu sert fırtınada değeri düşmüş şirketler, güçlü kurumlar, devletler ve/veya fonlar tarafından koruma altına alınmalı.

MEHMET KARAKILIÇ/İŞ LEASİNG GENEL MÜDÜRÜ
“ODAKLANDIĞIMIZ ANA KONU LİKİDİTE YÖNETİMİ”
İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİ

Şu an çalışanlarımızın yüzde 100'e yakını ve 15 şubemiz uzaktan çalışıyor. Talepleri dijitalden alıyoruz. Müşteri ziyaretleri ve yüz yüze iletişim çok daha verimli ama zaten uzun zamandır kurumsal müşterilerimiz taleplerini daha çok telefon, mail ve şube kanalıyla iletiyor. Ayrıca e-imza gibi alternatifler hayatımıza zaten girmişti. Finans sektörü için dijitalleşmede Türkiye'de en önde gelen sektör demek yanlış olmayacak.

Bu dönemde bunu bir kez daha gördük. Bundan sonraki süreçte karma bir modelle çalışılacak gibi duruyor. Müşterilerimiz de uzaktan çalışmaya adaptasyon sağladı. İş yapış şekillerinde farklı bir dönemin önü açılabilir.

DARALMA BEKLENTİSİ

Finansal Kurumlar Birliği'nin (FKB) verileri, 2019 ilk çeyreğe göre, 2020 ilk çeyrekte leasing sektörünün iş hacminde yüzde 116 artış olduğunu gösteriyor. Adetsel olarak artış ise yüzde 114. İlk çeyrek rakamlarımız çok iyi ancak nisan başından bu yana yeni iş talebi hızla daraldı. Bu süreçte işlerimiz, önceki aylardan gelen taleplerin takibiyle ilerliyor. Bu nedenle ikinci çeyrekte hızlı bir daralma, üçüncü çeyrek başında da iş hacminde artış bekliyoruz. FKB'nin son tahminlerine göre, 2020'de sektörde iş hacmi bazında yüzde 25-30 düşüş öngörülüyor. Mevcut veri seti bizim de 2020'ye dair öngörülerimizin aynı şekilde düşeceğini gösteriyor. Ama pandemi daha uzun sürerse etkisi daha büyük olacak.

GECİKME SÜRESİ UZADI

90 gün olan borç ödemede gecikme süresi, 31 Aralık'a kadar 180 gün olarak uygulanacak. Maksimum süre ise 240 gün. FKB olarak borç erteleme talebiyle gelen müşterilerin talebini geri çevirmeme konusunda tavsiye kararı aldık. İş Leasing olarak da bu süreyi 180 gün olarak uygulayacağız. Salgın nedeniyle iş hacmi daralan ya da iş yapamayan şirketlerin nakit akışını ve likiditeyi yönetmesi zor. Bu şirketlerin borç öteleme taleplerini çoğunlukla olumlu değerlendiriyoruz. Bu taleple gelenler toplam portföyümüzün hacim olarak yüzde 20'lerini geçti. Leasing sektörünün NPL oranları yüzde 8-8,5 arasında.

90 günlük sürenin uzaması NPL'nin büyümesinin kısa vadede önüne geçebilir. Ancak bu durumun bilançolarımıza etkisinin görece daha düşük olması için karşılıklara ilişkin de düzenleme yapılmalı. Bu düzenleme, kârlılığımız ve likiditemiz için de önemli.

YAKIN COĞRAFYADAN TEDARİK

Gıda ve sağlık en öncelikli sektörler. Savunma da her durumda gelişmeye devam edecek. Yine telekomun cazibesi sürecek, e-ticaret ve e-platformlar gelişecek. Bu noktada sektör olarak bilgisayar ve ekipmanları tarafındaki ilgimizi artırmamız gerebilir. Lojistik daha da öne çıkacak. Ayrıca yenilenebilir enerjiye de ilgi sürecek. İş-inşaat makineleri ve ekipmanlarına talep çok düştü. Pandemi sonrası bu tarafta talep bir miktar yükselebilir. Türkiye için önümüzdeki dönemde daha yakın coğrafyadan kısa sürede tedarik öne çıkabilir. Çünkü hız önem arz edecek. Örneğin, Çin yerine Euro Bölgesi, Türkiye için daha ön plana geçebilir. Ayrıca minimuma inen değeri düşen şirketlere talep de bu sürecin sonunda artacak gibi görünüyor.

DİJİTAL TARAF GÜÇLENECEK

Bu süreçte odaklandığımız ana konu likidite yönetimi. Yine aktif kalitesi gündemimizde. Özellikle temmuzdan sonra önümüzü daha net göreceğiz. 2020'nin geri kalanında yatırımların birden bire açılmasını beklemek gerçekçi değil. Ancak mecburi yatırımlar önde olabilir. Yenilenebilir enerjiye odaklanmaya devam edeceğiz. Mobil uygulamaların ötesinde bir şeyler üretmemiz gerekiyor. Bu nedenle dijital kaslarımızı güçlendirmek için projelerimizi sürdürüyoruz.

METİN KARABİBER / QNB FİNANS LEASİNG GENEL MÜDÜRÜ
‘’İLK ÇEYREĞİN AVANTAJINI YAŞAYABİLİRİZ’’
E-İMZA DEVREYE GİRDİ
Daha önce de Sars ve Ebola gibi salgın hastalıklar oldu ama dünyada bu kadar yaygınlaşmamıştı. Koronavirüs İran'a ulaştığında şirket olarak önlem almaya karar verdik.
Bizim satış ekiplerimizin zaten yarısı mobil olarak çalışıyordu. Mart ayının 12'sinde acil durum merkezine bile geçmeden herkesi eve çıkardık. Süreçleri de kolay yönettik. Ama burada önemli nokta sözleşme konusuydu. Biz bankalardan farklı olarak her işe imza almak durumundayız. Burada devreye e-imza girdi. Şimdi çoğu işimizi bu yolla hallediyoruz. Ama sözleşmenin kefilleri hala ıslak imza olmak zorunda. Bizde de en kritik durum bu. FKB üzerinden önerimiz bunun da e-imza olarak alınması yönünde. Torba yasada o da kabul olursa önemli etkisini göreceğiz.

YIL SONU REVİZYONU
Bir çeyrek dönemi kaybettiğimizi düşünüyorum. İlk çeyrek çok kuvvetliydi. Onun avantajı olacak. Biz haziran ayında normalleşmeye geçeceğimizi düşünüyoruz ama yıl sonunda yüzde 25 düşüş bekliyoruz. Yüzde 25-50 arasında bütçe revizelerini Katar'a ilettik. Yüzde 25 iyi senaryo, yüzde 50 kötü senaryo. Nisan, mayıs ve haziran aylarında geçen yıla göre yüzde 50 daraldık. Haziran ayı itibariyle bunu kapatmayı umuyoruz. Ama ikinci dalga
gelirse hedeflerimizin yüzde 50 aşağısında olacağız.

BORÇ ERTELEDİK
30 Nisan'a kadar mahkemelerde herhangi bir borç takibi yapılmaması kararı alındı. Bunun mayıs ve haziran sonuna ertelenmesini bekliyoruz. Bizim ana grubumuz uluslararası kurum olduğu için ikili bir bilanço yapıyoruz. Bankaya paralel ve Katar'a uygun olabilmek için, yurtdışına hala borç ödeme süresini 90 gün olarak gösteriyoruz. Üç ay öteleme yapma kararı vardı. Portföyümüzün yüzde 20'sine zaten erteleme yaptık. İzleme ve gün sayıları aslında aşağıya doğru geldi. 240 güne ihtiyaç duyan müşteri sayısı çok az. Burada NPL oranları bizi biraz zorlayabilir. Bilançomuz büyümüyor çünkü yeni iş yapma potansiyelimiz az. Bu da NPL oranlarını etkiliyor. Gelen talepler aslında üç ay öteleniyor.

CAZİP ALANLAR
Tarım, gıda ve sağlık ekipmanları şu anda ön planda. Bize gelen taleplere baktığımızda bu alanların daha fazla olduğunu görüyoruz. Önemli girişim alanlarından biri de gıda ambalajı işi. Önümüzdeki süreçte de bu ön plana geçecek. Bu dönemde dijital medya da ön plana çıktı. Girişimcilerin bu alana yöneleceğini düşünüyoruz. Yenilenebilir enerji alanına ilgi var. Yatırımların bu alana yapılacağını düşünüyorum. Bizimle görüşen uluslararası kurumların da gündeminde bu var. Bu açıdan cazip olacak.

FONLAMA ÖNEMLİ
Önümüzdeki dönemde yeni iş yaratma potansiyeli olmayacak ama ertelenen işler tamamlanacak. Yüzde 20 öteleme olsa da bilançomuzun neredeyse yüzde 40-50'sini öteleyeceğiz. Peki bunu nasıl fonlayacağız? Bunun fonlanma kaynakları nasıl olacak? Yasal kurumlardan alınan kararlar da bizi bu yönde etkiliyor. 2018'den beri risk yönetimi yapıyoruz ama bizim için en önemli konu fonlama olacak. Fonlamanın çeşitlenmesi önemli. Aynı şekilde kadrolarımızın da sağlığı önemli. İlaç ve aşı bulunmadığı sürece bununla yaşamaya devam edeceğiz. Ayrıca dijital kanallara yaptığımız yatırımları artırmamız gerekecek. Mikro işletmelere ve bireylere dokunamıyoruz. Bu nedenle müşteri sayısı büyümüyor. Bizim mikro işletmelere, start up'lara ve bireylere gitmemiz gerekiyor. Bunun için de e-imza ve dijital yatırımlar önemli olacak.
Etiketler
Koronavirüs