CNBC Make It'te yer alan habere göre Harvard Business School'da profesör olan ve “Right Kind of Wrong: The Science of Failing Well” kitabının yazarı Amy Edmondson, “Başarısızlıkla ilgili gerçekten önemli bir yanlış anlama var, o da başarısızlık ve hatanın aynı şey olduğu” diyor.
Başarısızlık, bir hedefe ulaşmak için bilgi ve kaynaklarınızı doğru bir şekilde kullandığınız, ancak sonuç alamadığınız durumdur. Öte yandan hata, sizi başarıya götürdüğü kanıtlanmış bir süreçten sapmanızdır.
Eğer bir kek pişiriyorsanız ve yanlışlıkla yumurtaları dışarıda bırakırsanız, bu bir hatadır. Tamamen yeni bir tarif yaratıyorsanız ve tadı umduğunuz gibi değilse, bu “üretken bir başarısızlıktır” çünkü muhtemelen bir sonraki denemenizde pastayı nasıl geliştireceğiniz konusunda size bir şeyler öğretmiştir.
Edmondson, “Dışarıda hataları nasıl kutlamamız gerektiğine dair çok fazla mutlu konuşma var. Üretken başarısızlıkları kutlamalıyız.” diyor.
Yeni bir hobi ediniyorsanız ya da işinizde farklı bir role geçecekseniz, başarısızlığın sizi beklediğini bilin. Edmondson, süreçten bir şeyler öğrendiğiniz sürece bunun sorun olmadığını söylüyor.
Edmondson üretken bir başarısızlığın dört kriteri karşıladığını açıklıyor.
Edmondson'a göre üretken başarısızlığın 4 temel unsuru şöyle:
Yeni bir alanda gerçekleşiyor: Daha önce deneyiminizin olmadığı bir projeye veya alana dalıyorsunuz. Edmondson, “Henüz var olmayan yepyeni bir kitap yazmaya karar verirsem, bu tanım gereği yeni bir alandır ve başarısızlıklar olacaktır” diyor.
Bir hedef doğrultusunda çalışmak: Neyi başarmak istediğiniz konusunda netsiniz. Bu, niyetle hareket etmenize ve ilerlemenizi izlemenize yardımcı olabilir.
Araştırma tarafından destekleniyor: Bir şeyin sizin için yeni olması, ona körü körüne girmeniz gerektiği anlamına gelmez. Sizin beceri düzeyinizdeki birinin nereden başlaması gerektiği konusunda biraz araştırma yapın.
Gereğinden büyük değil: Nasıl yaklaşacağınızı yeni öğrendiğiniz bir proje için kaynaklarınızı tüketmeyin. Edmonson, “Diyelim ki yepyeni bir ürününüz var. İşe yarayıp yaramayacağını ya da müşterilerin beğenip beğenmeyeceğini bilmiyoruz. Tüm dünyaya 'Bu yeni ürünü bulduk' diye duyurmak ve büyük ölçekte piyasaya sürmek yerine hedefinize doğru bebek adımları atın, böylece gerektiğinde rotayı düzeltebilirsiniz." diyor.