Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
DEVAMLILIK YÜKSEK OLUR
Şirketlerin otomatik katılıma çalışan sayısı ölçeğinde belirlenecek bir takvim kapsamında, kademeli olarak dahil edilmesi planlanıyor. Otomatik katılımın yürürlüğe girmesiyle, çalışanların prime esas kazançlarının yüzde 3’ü oranında katkı payı ödenecek.
Örnek vermek gerekirse, asgari ücretli bir çalışanın sisteme dahil olarak bir yıl boyunca katkı payı ödemesi halinde hesabındaki birikim, 1.000 TL ilave ve yüzde 25 devlet katkısı teşvikleriyle birlikte, getiri dahi eklenmeden, sadece bir yılın sonunda ödediği tutarın yaklaşık 3 katı büyüklüğe ulaşacak. Katılımcılara sunulan ve dünyada örneği olmayan bu güçlü devlet teşvikinin çalışanlar tarafından oldukça cazip olduğu ve dolayısıyla katılımcı devamlılığının çok yüksek olacağı ifade ediliyor.
AVANTAJ KATLANIYOR
Otomatik katılım kapsamında ödenecek katkı payları üzerinden kanunda belirtilen usul ve esaslara göre Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) bağımsız olarak devlet katkısı kazanılacak. Başka bir deyişle, otomatik katılım kapsamındaki sözleşmeler için devlet katkısı üst sınırı ile bireysel emeklilik sözleşmelerinin devlet katkısı limiti ayrı.
Örneğin, 2016 yılı için otomatik katılım kapsamı dışındaki sözleşme için azami 4 bin 941 TL devlet katkısı hesaplanırken, otomatik katılım kapsamındaki sözleşme için ayrıca 4 bin 941 TL devlet katkısı hesap edilir.
Otomatik katılımın faaliyete başlamasıyla, hali hazırda BES sözleşmesi bulunan çalışanlar, bu sözleşme kapsamında ayrıca devlet katkısı kazanmaya devam edecek ve burada bulunan devlet katkısı tutarına ilişkin kazanılmış süre hakları aynen korunacak. Söz konusu çalışanların, otomatik katılım hesabının yanı sıra, mevcut BES hesabına da katkı payı ödemeye devam etmesi oldukça avantajlı olacak. Böylece daha fazla devlet katkısına hak kazanarak, daha yüksek bir emeklilik birikimine ulaşılabilecekler.
İŞVERENLERİN İŞİ KOLAYLAŞACAK
Anadolu Hayat Emeklilik yetkilileri, otomatik katılımla işyeri bazlı katılımların yoğunlaşmasını ve bu sayede sistemde yaygın ve sağlam bir katılımcı tabanının oluşmasını öngörüyor.
BES’te gruba bağlı sözleşme kategorisinde pazar lideri olduklarını söyleyen şirket yetkilileri, otomatik katılımla oluşacak yeni kurumsal pazarda da sundukları rekabetçi ürünler ve hizmet seviyesi ile mevcut konumlarını güçlendirerek sürdürmeyi hedeflediklerini anlatıyor. Şirket yetkilileri şunları söylüyor:
“Başta otomatik katılım kapsamına giren şirketler olmak üzere çok sayıda şirketle bire bir iletişime geçerek uygulama esasları hakkında en doğru bilgilendirmeyi sunmak üzere çalışmalara hız verdik.
Amacımız otomatik katılımın getireceği yükümlülükler ve süreçlerle ilgili işverenlere maksimum desteği sağlamak. Hem katılımcılarımızın hem de işverenlerin hayatlarını kolaylaştırmak üzere kurumsal hizmet merkezimizi ve kurumsal internet şubemizi faaliyete geçireceğiz."
SORUN YANITLAYALIM.
Hangi çalışanlar otomatik katılıma dâhil olacak? Herhangi bir yaş sınırı var mı?
Sosyal Sigortalar Kurumu'na (4/a) bağlı çalışanlar ile Emekli Sandığı'na bağlı devlet memurları (4/c) otomatik katılım kapsamında yer alacak. Bağkur sigortalıları (4/b) bu kapsamda yer almayacak. Türk vatandaşı veya 29 Mayıs 2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. Maddesi kapsamında olup Kanun'un yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2017 tarihinde 45 yaşını doldurmamış çalışanlar ve yeni işe başlayanlar otomatik katılım kapsamında yer alacak.
CANER ÖZHAN
İŞ PORTFÖY ALTERNATİF YATIRIM ÜRÜNLERİ KIDEMLİ PORTFÖY YÖNETİCİSİ
"Bu yılın başından itibaren ABD'de başkanlık seçimlerinin yapıldığı 8 Kasım tarihine kadar, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke tahvillerinde yatay-olumlu bir seyir gözlenmişti.
Özellikle getiri arayışı ve gelişmiş ülke merkez bankaları desteğinde geniş para politikalarının yarattığı negatif veya sıfır seviyesindeki faiz hadleri nedeni ile gelişmekte olan ülkelerin uzun vadeli yabancı para birimi cinsi borçlanma araçlarında yüksek değer kazançları oluşmuştu.
Türkiye eurobondları ise küresel piyasalardaki bu getiri arayışından, iç ve dış belirsizliklerden kaynaklanan risk algısı nedeniyle, karşılaştırabilir ölçekteki gelişmekte olan ülkelere göre nisben daha az yararlanabilmişti. ABD'de başkanlık seçiminden sürpriz bir şekilde Donald J. Trump'ın galibiyetle çıkması ile bu tablo değişti.
FED'in daha geniş bütçe açığı vermesi, daha hızlı büyümesi ve daha yüksek enflasyon seviyelerini test etmesi muhtemel bir ABD ekonomisinde daha sık faiz artırımlarına gidecek olduğu algısı ile küresel olarak bütün tahvil faizlerinde yükseliş meydana geldi.
Türkiye gibi milli gelirine göre dış finansman ihtiyacı yüksek olan ekonomiler, ABD dolarına değer kazandıran ve dış borç çevrimlerini daha maliyetli hale getiren bu trendden en olumsuz etkilenen aktörler oldular. Cuma günü gelen ABD tarım dışı istihdam ve ücret verileri de beklentiler civarında açıklanarak FED'in Aralık ayından başlayarak faiz artırım döngüsüne devam etmesinin önünü açtı.
Bu veriler ışığında, Türk kamu ve özel sektör dış borçlanma araçlarının, dış konjünktürden kaynaklanan riskler ve tekrar yükselme trendine giren emtia fiyatları nedeniyle baskı altında kalabileceğini düşünüyoruz.
Ancak mevcut fiyatlamaların da geldiği seviyeler itibarı ile Türk tahvillerinin, karşılaştırabilir kredi notlarına sahip başka ülke kamu ve özel sektör tahvillerine göre çok daha yüksek getiriler sunması nedeni ile ilgi çekmesini de öngörmekteyiz."