Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Bu hafta da yine fon gruplarının 2016 yılı getiri performansı ve emeklilik yatırım fonlarının kurucu bazında dağılımını inceledik.
Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre ayrıca, emeklilik yatırım fonlarının net varlık değerleri de bulunuyor.
Emeklilik yatırım fonları net varlık değerlerinin fon grupları ve kurucu bazında dağılımını grafikte görebilirsiniz. Şirket bazında fonların dağılımına bakıldığında kamu borçlanma ve esnek fonların ağırlıkta olduğu görülüyor.
Fon gruplarının ve karşılaştırma ölçütlerinin getirilerini bu grafikte inceleyebilirsiniz. Fon gruplarına bakıldığında 2016 yılında kıymetli madenin getirilerinde yükseliş gözleniyor.
HAŞAN BASRİ TARMAN
İŞ PORTFÖY SABİT GETİRİLİ PORTFÖY YÖNETİMİ, KIDEMLİ PORTFÖY YÖNETİCİSİ
"Global piyasalarda var olmaya devam eden yüksek likidite, FED, ECB ve BOJ gibi büyük merkez bankalarının para politikasında normalleşme adımlarını oldukça yavaş atacağı beklentisi ile birleştiğinde, küresel olarak faizlerinin düşük seviyelerde bulunmasına neden olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz kısa vadede Kuzey Kore'nin füze denemelerinin yarattığı belirsizlik ve özellikle güvenli liman sayılan gelişmiş ülke devlet tahvillerinin üzerindeki aşağı yönlü etkisi, Çin'den gelen iyi dış ticaret verilerinin küresel risk iştahını genel olarak desteklemesi ve en önemlisi de ECB toplantısından para politikasındaki destekleyici adımlarda henüz bir değişikliğe gidilmemesi gibi gelişmelerin global tahvil piyasalarında etkili olduğunu gözlemledik.
ABD tarafında gerek borç tavanı konusu gerekse son dönemde gerçekleşen kasırga felaketinin ekonomide bir miktar soğumayı beraberinde getiriyor olabileceği endişeleri FED'in normalleşme adımlarını gitgide daha yavaş atacağı algısını piyasalarda oluşturmuş durumda.
Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin tahvil piyasaları için özellikle önemi büyük olan ABD reel getirileri beş yıl ve üzerindeki uzun vadelerde dahi yeniden sıfır seviyesine doğru hareket ediyor. TL'nin son dönemdeki değer kazancına rağmen enflasyonun düşüşü noktasında önümüzdeki dönemde değer kazanmaya devam etmesi de beklentilerin dahilinde çok yer almıyor.
Enflasyon dinamikleri ve beklentilerindeki bozulmanın ve Hazine ihraçlarının arz yönlü piyasayı baskıladığı bu dönemde, yurtdışı piyasalardaki iyimserliğin devamını öngörsek bile, tahvil faizlerindeki düşüşlerin sınırlı kaldığı bir dönem ile karşı karşıya olabiliriz."