Kongrenin açılış konuşmasını yapan TSPB Başkanı İlhami Koç, Türkiye’nin tasarruf açığı ve BES’te otomatik katılımın önemini vurguladı. Yine İlhami Koç’un yatırım fonlarının getirilerine yönelik yapılan eleştirilere yönelik masajlar öne çıktı.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
İlhami Koç, “Yatırım fonlarında getirilere bakılırken, fonun içeriğindeki yatırım aracıyla mukayese edilmesi gerekiyor. Yüzde 12’lere varan mevduat faiziyle kıyaslamak doğru değil. Son dönemde bankaların faizleri aşağı çekme hamlelerini bu anlamda olumlu buluyorum” dedi.
BÜYÜYEN FONLAR
İlhami Koç’un açıklamaları sonrasında BES fonlarının 2016 yılı performansına ve yatırımcıların toplam getiride en önemli faktör olan fon tercihlerine baktık. Konuyla ilgili olarak portföy yönetim sektörünün en önemli oyuncularından biri olan İş Portföy’ün genel müdürü Tevfik Eraslan, “BES, 2016 yılında başarılı bir yılı daha geride bırakıyor.
Ekim sonu itibarıyla sistemdeki fon büyüklüğü yılbaşına göre yüzde 22,2 artarak 58,6 milyar TL’ye ulaştı” diyor. 2016’da en hızlı büyüyen fon türleri arasında altın fonları, standart fonlar ve kamu dış borçlanma araçları fonları ön plana çıkıyor.
BES katılımcı sayısı ise aynı dönemde 6 milyon kişiden 6,5 milyon kişiye yükseldi. BES’in sürdürülebilir bir kalkınma ve finansal istikrar için gerekli olan daha yüksek miktarda tasarruf
oranına ulaşılmasında önemli bir rol oynamaya devam ettiğini söyleyen Tevfik Eraslan, getiriler açısından da 2016 yılının 10 ayında başarılı bir performansın olduğunu kaydediyor.
DAĞILIM DEĞİŞMELİ
Eraslan’ın verdiği bilgiye göre, BES’in ortalama 10 aylık getirisi yüzde 9,9 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde tüketici enflasyonu yüzde 6,2 seviyesinde oluştu. Fon türleri bazında incelendiğinde ise 10 aylık getirilerin yüzde 6,7 ile yüzde 25,3 arasında seyrettiği görülüyor.
Fonların getirilerindeki bu farklılaşmanın, katılımcıların kendilerine verilen bir yılda en fazla altı kez fon planı değiştirme hakkının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu aktaran Tevfik Eraslan sözlerine şöyle devam ediyor:
“Katılımcıların önemli kısmının bu hakkını kullanmadığı sektör yetkililerince dile getiriliyor. Katılımcıların sistemden elde ettikleri faydayı azami düzeye yükseltmek için risk profillerine uygun fonları seçmelerinin ve eğer varlık bazlı fonları seçiyorlarsa piyasa koşullarını takip edip, kendilerine tanınan fon değiştirme hakkını doğru kullanmaları, doğru bir yaklaşım olur.”
SORUN YANITLAYALIM.
Vefat etmem halinde birikimlerim ne olacak?
Katılımcının vefat etmesi halinde, birikimleri sözleşmede belirttiği lehdara/lehdarlara, lehdar tanımlanmamışsa kanuni mirasçılarına ödenir. Teklif formunu 01 Ocak 2013 tarihinden önce imzalamış bir katılımcının vefatı durumunda varsa katılımcıya ait giriş aidatı borcu, katılımcının lehdar veya hak sahiplerine yapılacak ödeme sırasında, katılımcının bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinden indirilebilir. Teklif formunu 01 Ocak 2013 tarihinden itibaren imzalamış bir katılımcının vefatı durumunda ise ertelenmiş giriş aidatı tahsil edilemez.
ÇAĞATAY AZAKLI, CFA
İŞ PORTFÖY PORTFÖY YÖNETİCİSİ
"Ekim ayının başında sert şekilde düşen altın fiyatları, ayın geri kalanında 200 günlük ortalamasının (1,260-1,274 dolar) etrafında hareket etmişti. Kasım ayına ise, ABD'deki Başkanlık yarışına dair endişelerin piyasalarda volatiliteyi artırmasının da etkisiyle yükselişle başladı.
Hatırlanacak olursa, eski bir televizyon programı öncesinde sarf ettiği sözlerin basına yansımasıyla Trump, anketlerde oldukça geride kalmıştı. Ekim ayı sonunda ise Clinton'un e-postalarının FBI tarafından yeniden incelemeye alınması, anketlerin yeniden başa baş bir görüntü sergilemesine neden oldu.
Salı günü sonuçlanacak olan seçim, piyasalarda yaratacağı dalgalanmayla ABD'de faiz artış sürecinin ötelenmesine neden olabileceği için altın fiyatlarında en önemli etken durumunda. Özellikle, piyasaların tahmin etmesi zor bir aday olarak gördüğü Trump'ın seçilmesi, altın fiyatlarında Brexit sonrasına benzer bir yükselişi beraberinde getirebilecek.
Daha öngörülebilir bir aday olan Clinton'ın seçilmesi durumunda ise piyasaların, aralık ayında faiz artışı ihtimalini daha yüksek fiyatlamaya başlaması, dolayısıyla altın fiyatlarında düşüş görülmesi muhtemel görünüyor. Seçimler geride kaldıktan sonra, ABD dördüncü çeyrek büyümesine (dolayısıyla faiz artışına) ışık tutacak perakende satışlar, sanayi üretimi gibi ekonomik veriler fiyatlamada belirleyici olmaya başlayacak."