600 TL, bin 750 TL olacak

27 Ekim 2022 | 08:43
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) en önemli adımlardan biri olarak görülen otomatik katılımda son aşamaya gelindi. Yapılan bazı değişiklikler ve sunulan yeni teşviklerle birlikte 2017 yılbaşından itibaren otomatik katılım devreye giriyor.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin açıklamasına göre, yeni BES düzenlemesiyle 45 yaş altı yaklaşık 6,7 milyon çalışanın otomatik BES kapsamına alınmasını beklenirken 10 yıllık dönemde 90 milyar TL’lik tasarruf oluşturulması öngörülüyor.

Otomatik katılımda, çalışanın ücretinden yüzde 3 oranında kesinti yapılacak. Bu oranı iki katına kadar artırma veya yüzde 1’e kadar azaltma, Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olacak. Çalışan zorunlu olarak dâhil edildiği sistemden isterse iki ay içinde çıkabilecek.

YENİ TEŞVİKLER
Sistemde kalanlara ise devlet BES’e verdiği yüzde 25 devlet katkısına ek olarak otomatik BES’e ekstra, bir kereye mahsus olmak üzere 1,000 TL katkı verecek. Tasarı, Meclislin onayından geçtikten sonra 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girecek.

Buna göre 1,300 TL’ye çalışan asgari ücretliden aylık 50 TL sisteme para aktarılacak. Yine 12,5 TL teşvik verilecek. Yani çalışan sisteme yılda 600 TL yatıracak.150 TL devlet katkısı gelecek. Bir defaya mahsus devletin vereceği 1000 TL ile birlikte katılımcının hesabında fonlarının olası getirisi hariç 1,750 TL birikmiş olacak.

Yalnız burada bir konuya dikkat çekmek gerekiyor. Katılımcı sistemden çıkmak isterse söz konusu devlet katkısını alamayacak. Sistem, katılımcıyı uzun süreli olarak tasarrufa teşvik ediyor.

CAYMA HAKKI
Sisteme dâhil olanlar cayma hakkını kullanması halinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte 10 işgünü içinde çalışana iade edilecek. Şirket, cayma süresince ödenen katkı paylarının değer kaybetmemesini sağlayacak şekilde fon yönetiminden sorumlu olacak. Cayma hakkını kullanmayan çalışan, belirlenecek hallerde katkı payı ödemesine ara verilmesini talep edebilecek.

Bu madde kapsamında bir emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanın işyerinin değişmesi halinde, yeni işyerinde bu madde kapsamında bir emeklilik planı varsa, çalışanın birikimi ve sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi yeni işyerindeki emeklilik sözleşmesine aktarılacak. Yeni işyerinde emeklilik planının bulunmaması halinde çalışan, talep ederse önceki işyerinde düzenlenmiş sözleşme kapsamında katkı payı ödemeye devam edebilecek; talep etmezse emeklilik sözleşmesi sonlandırılacak.

İŞVEREN KATKISI
1 Ocak 2017 tarihi itibarıyla uygulamaya konulacak olan yeni sistemin tasarruf oranını yukarı çekmesi bekleniyor. Dünya Bankası verilerine göre son 28 yıllık dönemde Türkiye'de tasarruf oranı düşüş eğilimi göstererek yüzde 15 seviyesine kadar indi.

Ekonomik sistem içerisinde önemli bir yere sahip olan BES’e getirilen yeni düzenlemelerin bireysellere sağlayacağı katkının yanında ekonomiye sağlanan uzun dönemli kaynak artışına ve tasarruf eğiliminin artmasına da katkı sağlayacağı ifade ediliyor. Ancak otomatik katılımla ilgili olarak işveren katkısı da sektör temsilcilerince ifade edilen önemli bir başlık.

SORUN YANITLAYALIM.
Emekliliğe hak kazanmadan sistemden ayrılırsam devlet katkısını hangi oranda alabilirim?

Katılımcı, Bireysel Emeklilik Sistemi’nden istediği zaman ayrılabilir. Ancak bu durumda emekli olmanın getirdiği avantajlardan tam olarak yararlanamaz. 1 Ocak 2014’te devreye giren devlet katkısı başlangıcından itibaren sistemde geçirilen süreye göre hak ediş oranı belirlenir. Buna göre;

• 3 yıldan 6 yıla kadar sistemde kalanların hak ediş oranı yüzde 15,

• 6 yıldan 10 yıla kadar sistemde kalanların hak ediş oranı yüzde 35,

• 10 yıl ve daha fazla sistemde kalanların hak ediş oranı yüzde 60

• Emeklilik, vefat, maluliyet halinde hak ediş oranı yüzde 100 olarak belirlenir. 2013’ten önce emeklilik sistemine dâhil olanlara, sistemde kaldıkları süre göz önüne alınarak 1-3 yıl arasında ilave süreler tanınır.

"TÜRK EUROBONDLARI DEĞER KAZANIR"
CANER ÖZHAN İŞ PORTFÖY ALTERNATİF YATIRIM ÜRÜNLERİ KIDEMLİ PORTFÖY YÖNETİCİSİ
"Yılbaşından bu yana global piyasalarda hissedilen büyüme yönündeki endişeler nedeni ile ABD Merkez Bankası'nın (FED) dışındaki başlıca merkez bankalarının genişleyici politikalarına devam etmesi beklentisi, tahvil piyasalarına hakim olan ana dinamik oldu.

FED her ne kadar doğrudan genişleme yapamasa ve olası bir faiz artırımını masa üzerinde tutmaya özen gösterse de ABD'ye dönük işgücü verileri bir ay kötü bir ay iyi açıklanma döngüsüne saplandı. Ekonomik büyüme verilerinin de hayal kırıklığı yaratması ile buradan gelecek faiz artışı beklentileri de önemli ölçüde 2017'ye kaydırıldı.

Ayrıca Brexit oylaması sonrası İngiltere Merkez Bankası'nın da özel sektör tahvillerine kadar uzanan bir paket açıklaması, Japon Merkez Bankası'nın (BOJ) da kuvvetlenen bir programla piyasa dostu uygulamalarına devam etmesi ile küresel risk iştahı arttı ve özellikle siyasi risk primi düşük olan gelişmekte olan ülkelerin uzun vadeli Eurobondlarında çok güçlü ralliler yaşandı.

Türkiye'nin gerek güçlü kamu maliyesi gerekse de bankacılık sistemi temel göstergelerinin sağlamlığı göz önüne alındığında, Türk Eurobondlarının da global piyasalarda denk sayılabilecek ülke eurobond getirilerine yakınsamasını ve değer kazanması ihtimalini daha güçlü görüyoruz."
Etiketler
Otomatik katılım