Geçen yıl temmuz ayında 54,2 milyar TL civarında seyreden yurtiçi yerleşiklerin kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğü, bu yıl aynı dönemde yüzde 261 artarak 196 milyar TL’ye ulaştı.
Söz konusu miktarın 94 milyar TL’si mevcut altın yatırımlarının değer kazanımından kaynaklanırken 145 milyar TL’si ise yeni altın yatırımından oluştu.
Miktar olarak bakıldığında ise kıymetli maden depo hesaplarının büyüklüğü 2019 Temmuz ayında 213 ton altına denk gelirken, ağustos ayında bu miktar 440 tona yükseldi.
Dünya gazetesinin haberine göre yükseliş fiziki altın talebine de yansıdı. Özellikle altın alım satımındaki vergi bankalardan vatandaşı serbest piyasaya yöneltti ve yoğun talep nedeni ile geçen haftalarda günlük ortalama 2 tonluk ziynet altın talebi oluştu.
Bu nedenle Darphane üretim kapasitesinin de çok üzerine çıkarak, cumartesi günü bile üretim yaptı. Altına artan talebin dış ticaret rakamlarına yansıması ise külçe altın ihracatında artış olarak hissedildi. 2019’un ilk 7 ayında 1 milyar 82 milyon dolar olan altın takı ihracatı 504 milyon dolara gerilerken, külçe altın ihracatı ise 1 milyar dolar sınırına dayandı.
GÜNLÜK ZİYNET TALEBİ 2 TONA ULAŞTI
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, bu yıl gurbetçilerin gelmemesi gibi etkenler nedeni ile perakendede altın satışlarının geçen yılların gerisinde kaldığını, düğün sezonunun buruk geçtiğini söyledi.
Ancak fiyatlardaki artış nedeni ile sarrafiye olarak tabir edilen yatırım altınlara olan talebin arttığını dile getiren Atayık, “Ons altın ve gram fiyatlarının tarihi rekorlar kırması üzerine vatandaşlardan aşırı bir talep oluştu. Fiyat yükselmelerinden kaynaklı bu yoğun talep, geçtiğimiz haftalarda Darphane üretim kapasitesinin de çok üzerine çıkmıştı. Günlük ortalama 2 tonluk ziynet altın talebi oluşmuştu.
Darphane Genel Müdürlüğü piyasadan gelen taleplere yanıt vermek amacıyla fazla mesai yaptı, cumartesi günü bile üretim yaptı ve kısa süreliğine arz konusunda yaşanan sıkışıklık tümüyle giderildi” dedi.
KUYUMCUDA HAREKETLİLİK SÜRÜYOR
Altın fiyatlarının 2000 dolara kadar çıkması, pandemi etkisi, mevduat faizlerinin düşük olması ve jeopolitik gelişmelerin etkisi iç piyasada altının daha da yükselmesine yol açtı ve gram altın fiyatları da 500 lirayı aştı.
Artış karşısında mayıs ayında alınan karar ile doların aynı sıra altın işlemlerinde de vergi oranları binde 2’den yüzde 1’e çıkarıldı. Ancak söz konusu vergi fiziksel altın alışverişinde uygulanmıyor.
Bunun kuyumcular önünde kuyruklara yol açtığını belirten Atayık, söz konusu uygulamanın yerinde bir karar olduğuna dikkat çekerek, “Altın onsunun 2 bin doların üzerine çıktığı hafta gibi olmasa da kuyumculardaki hareketlilik devam ediyor” dedi.
İHRACATTA KÜLÇE ARTTI, TAKI AZALDI
Peki söz konusu gelişmeler Türkiye’nin dış ticaret rakamlarına nasıl yansıdı? Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar, Türkiye mücevher ihracatının külçe ve altın takı diye ikiye ayrıldığına dikkat çekerek ilk 7 ayda altın takı ihracatında düşüş, külçe altın ihracatında ise artış yaşandığını söyledi.
Tüm dünyada yatırımlık altına olan talebin bu değişime yol açtığını anlatan Kamar, “Mücevher ihracatındaki düşüş yüzde 50’ye yaklaştı. Ağustos ayında da yüzde 50 düşüş var. Külçe altın ihracatı da temmuza kadar sürekli yükseldi. İç piyasadaki talepten dolayı artık külçe altın ihracatı da yapılamıyor, iç piyasada satılıyor. Çünkü iç piyasada külçe altın yaklaşık yüzde 1-2 civarında daha primli satılabiliyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde hem külçe hem de mücevher takı ihracatımızda bir düşüş bekliyoruz. Nefesi kesilmeye başladı” diye konuştu.
Altın talebinin bankalardaki altın mevduatlarına da yansıdığını söyleyen Kamar, şöyle devam etti:
“İnsanlar kredi çekerek altın aldılar. Bankalardaki altın mevduatları artmaya başladı. İki ay önce kişi başı hane halkı tasarruf oranları yüzde 13.5 iken altın tasarruf oranlarında yüzde 30’a çıktı. Bu oran halihazırda yüzde 40-50’lere çıkmıştır.”